4
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1524
Okunma
Sizi anımsıyorum bayan
avuçlarına adımı yazmış mıydım
elim sende mi kalmıştı bir gülü öperken
salı mıydı pazar mı- ya da neydi günün mahyası
kendimi asarken zamanın tavan arasına
adını üç kez çağırdım duymadınız mı...
Siz bayan, nasıl bilirdiniz aşkı
hani saçlarına yürüyen gecenin
en beyaz duvarda soyunurken Nü
ordaydım tam kıyısında gözlerinin
kirpiklerine asılı kalmıştı gökyüzü
bir lirik maviydim gözlerinizde’ ve yeşil siyah
tutamayıp düşürdünüz mü...
sizi hatırladım bayan
bir yangını başlatıp gamzenizin çukurunda
sonra bozup yağmurun kafiyesini
ansızın dokunmuştun ya lavın közüne
biliyordum ellerindeki kül izinden
her aşk gibi sessizce
dönüp geleceğini, cinayet mahaline
Siz bayan
kendi sesini ruhunda saklamıştın ki
yağmur oldu kirpiklerine dokunan rüzgar
bir parça maviye serdim ahvalimi
yüzümü vermesem de suya, aya, ve prenhalara
Size bayan
Rüyasıydı bütün kuşların bir bulut üsünde uyumak
Mizaçı uyumlu mevsimlere üç ağaç bağlacı
O yüzden kendi çevremizde dönen Dünya
Mirasını bize bıraktı tüm masalların
Sizde bayan
Pusula yönü hep aynı yönü gösterir
ben diyeyim şiir- siz deyin aşk
Sizin bayan
manastırdaki kırk mumla kutsanan mitra
çarmıh senin için taşındı martılara
İçsel kapaklanmış ruh kum saatini düşünüyor*
Şimdi uzan gözlerime upuzun
Tanrılar zamanla yasaklar mı ki ölümü
...
CC_
5.0
100% (12)