0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
841
Okunma
bi tanem
bereket tanrılarının cömertliği tuttu bu yıl
gözümüz açılmıyor yağmurlarla
hani diyorum gözlerinden de bulaşsın menekşelere renk
birkaç günlüğüne gelsen diyorum
son atımlık ömrüme yetişsen
galiba bahar güzel olacak buralarda
roma kalesinden getirdiğim taşlarla
bostan kulübemizin önüne ocak kurmuştum ya
yenik düşünce aladağlar güneşe
çerden çöpden odun eylesek çay kaynatsak demlice
otursak cihan harbini gören meşelerin dibine
tek günlüğüne de olsa kırgınlığımızı umursamasak
bakmadan birbirimizin gözlerine
ve yorgunluğumuzu yudumlasak
utanmana gerek yok artık salıncak kurduğun ahlattan
devrilmiş, bıldır bel vermişti zaten ortasından
ziya emmim eşkiyanın oğlu kör musa,zeynep bibim
çoktandır rahmet buldular tanrıdan
sus pus olmuş değirmen yolları
em olsun diye bir gıcırtı bile çıkmıyor kağnı arabalarından
istersen
ırmağı da boylar geçiririm seni ılgın adasına
beşiklerini bulursun belki misket gözlü bebeklerinin
bir göz atarsın çocukluğunun dünyasına
bir esinti olur belki lise yıllarımızdan
atarız kendimizi çayın ortasına mart buzlarına aldırmadan
arınırız birikmiş kirlerimizden, hırslarımızın pahasına
hani diyorum
gene sen beni izlesen, ben tahtalardan arabalar yapsam çocuklara
dönse bir tekeri gamzelerinde, bir tekeri fizan’da
binsek üstüne altından geçsek ebemkuşağının
sürülür mü yeniden killerimiz fırınlara
düşer miyiz bir daha böyle ayrılıklra
bi tanem
gözlerin derinlere dalmış
çay demini almış
kasım
5.0
100% (1)