18
Yorum
33
Beğeni
5,0
Puan
2448
Okunma

Ö y L e S i N e
Benim kitaplarım vardı ayraçlarından ayrılmış
berfinle kurutulmuş sayfalarında sarı yüzlü bahar
devrik gülümsemelerim vardı mavi kuşların rüzgarında
elleri sarmaşık kokan kadınlar geçerdi yağmur yüklü akşamlarda
Sen diye biri vardım camdan gamzlerine gül çizen
ben diye biri yoktu- kimse yoktu aslında
ışığa düşen beyaz gölgelerden soyut
saçların geceye değmesin diye, ayın keskin ucuna
düşlerimi astığımı bilirdi o semtin kedileri
Çok beyazdın suyun ve aynanın bir martı gibi gülüşünde
Lehçesi bozuk yer kürenin diyedir eyy kardeşim Theseus
hiç bir canlı anlamadı beni...
Bir odanın ortasındayken bir masının
kalkıp gittiğini usulca
bir pencrenin ıslak bir sokağa...
Öyledir her zaman
mevsim bahardan güze
ya da dört heceli bir dize
yazan olur / bir taşa
ve duvarların eskiyen yüzüne
ayan olur/ beyan olur
bir ömürdür karınca kadar ince
uzun, bir arpa boyu
masal olur / güncesine hayal olur
Aşk dersin cam bir bıçağın ucunda
Z i y a n olur
Öylesine bir totem işte
avuç içi çizgilerinden öteye
devrik bir sayıklama
Doğrusal olmayan hayatta doğru nedir diye
boyanan her yüzün alfabesi
her harfin büyüyen gözlerinde
Saklayıp gizini sonsuzlukta
Yaşamakla doldurulamaz üç nokta...
CC_
5.0
100% (28)