12
Yorum
27
Beğeni
0,0
Puan
2578
Okunma

canan ararsın canına gönlünce
nazlı bir ahû görünce
sırattan ince saçının teline
ömrünü verirsin düşünmeden delice
düşersin ateşlere
vefâlı yarin yok mu
yâr ateş yakar gönül dağına
düşer alevi tütmeyen ocağına
küllenmez kor olur yüreğine
bu yangınını söndüren yok mu
ömrünce yanarsın
vefâlı yarin yok mu
bir uykuya dalarsın senelerce
boynunu bukersin kaderine
hayaller kurarsın gün gece
ömrün bitiyor haberin yok mu
bu düşten uyandıran yok mu
viran olmuş gönül tahtın
ayrılık yazmış kara bahtın
ölüm olmuş vuslâta ahdın
canını alacak celladın yok mu
hergün ölürsün
vefâlı yarin yok mu
ömrün bitiyor kuytu köşelerde
yalnızlık buz keser gecelerde
mum bile is vermez titrer hecelere
haline yanan dostun yok mu
üşürsün alevlerde
vefâlı yarin yok mu
adın bilinmez selân verilmez
kabrine güller serilmez
bir tutam diken bile derilmez
garipsin gurbet elde
ağlayanın yok mu
kimsesizsin sılanda
vefâlı yarin yok mu
Ey yâr! Vefâsız yar
bu ayrılık ateşi cana düştü
bu yalnızlık yine bana döndü
kalbinde bu cana yer yok mu
bir selâmın gelmez imânın yok mu
ULVİ CAN YOLDAŞ