Ne büyük aşk’la sevmişim seni...
Üşütmüyor ellerimi, namlunun soğuk demiri...
Omzundan çaldığım saç telin,
Bir merminin kın’nında gizli..
Öldürecek olursam bir gün bu yüreği,
Onla vuracağım kendimi...

Ne büyük aşkla sevmişim seni,
Sanki dagları dibinden tutup, kökünden sökecekmiş gibi...
Ne büyük aşkla sevmişim seni okyanusları tutup avucuna  dökecekmiş gibi....

Ne büyük aşkla sevmişim seni,
Ürkütmüyor ensemde ki kalleşlerin nefesi...
Boynumda asılı olan zincirde muska misali,
Cenneti andıran gözlerin gizli..
İnan savuşturuyor her derdi her kederi ve  kahpeliği...

Ne büyük aşkla sevmisim ben seni,
Sanki sanki dunyada ki bütün cicekleri papatyalari gulleri yollarina dökecekmiş  gibi...
Ne büyük aşkla sevmişim seni,
Sanki babil bahcelerini ayaklarinin önüne serecekmiş  gibi...


Ne büyük askla sevmişim seni,
Ellerininden zehir’i zemzem gibi icecekmiş gibi...
Ne büyük askla sevmisim seni,
Son nefesimde ismini zikredecekmiş gibi...

Ne büyük aşkla sevmişim seni,
Sanki dünyaya meydan okuyacakmış gibi..
Ne büyük aşkla sevmişim ben seni,
Sanki azraile kafa tutacakmış gibi...

" Namlunun demiri ellerimde erisin, bir sacinin teli yüregimi delik deşik etsin.... Eger senden vazgeçecek olursam bütün toroslar üzerime devrilsin,
Cenneti andiran gözlerin dunyami cehenneme çevirsin..
Yuregim kurak çöllerde bir yudum askina hasret gebersin, azrail ciksin vakitsizce gelsin canimi alsin ayaklarinin önüne sersin...

Ne büyük aşkla sevmisim seni,
Sanki daglari dibinden tutup kökünden sökecekmiş gibi...
Ne büyük aşkla sevmisim seni okyanuslari avucuna dökecekmiş gibi....