Seni bekliyorum hergece
Belki gelirsin diye
Saat gece yarısı
Ha doğdu ha doğacak
Tam tepemde parıldayan
Çoban yıldızı…
Nerdesin saçların sarmış bedenimi ..
Kokunu almışcasına
Seni bekliyorum.
Hasret bıraktığın herseye,
Neşeye, üzüntüye, özleme
Gün geçtikçe
Bir yenisini ekliyorum
Bir hayal, bir rüya…
Daha dün gerçek olan
Nede çabuk unutulmuş...
Saniyelere saatler eklenmis,
Döne döne hiç yorulmadan
Bazen elimde bazen dilimde
Buharlanmiş su misali
Okyanus olup,
Bulutlara gözümü dikip
Geri dönmeni bekliyorum
Hiçmi özlemedin ?
Hiçmi aklina gelmiyor geceler
Bir anlam veremiyorum
Cevap bulamadigim sorulara
Ama somurtmadım
Hep gülen biryüzü koydum kalbime
Gözlerime dolunayı
Ruhuma nur’u
Beyazlığını, saflığını aşkı manevi içtenlikle yucelten
Güneş olup sabahımı aydınlatmanı bekliyorum
Biliyorum doğmayacaksın
Vaktinden önce battın karanlıklara
Hep aydınlıklarda ararken seni
özlemek boş, hayal kurmak boş, üzülmek boş,
Beklemek boş……
Ama yinede bekliyorum
Bugün 15 şubat…
Gelmeyeceğini bile bile
Aynı özlemle aynı heyecanla
Beklemek güzel ya gelirse...
Ya gelirse ya gelirse……
Sami yüce 15 Şubat İstanbul