5
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1220
Okunma

şimdi şehrimin esmer teni düşüyor gözlerime
harabe yapılardan
yükselirken kadınlarımızın acı dolu o tiz sesi
zaten zayiydi aklımın bir köşesi
gözlerim acıyla tanıştığından beri
uğultular eşliğinde fısıldarken kulağıma bir kadın
sınır dışı edilirdi bedenimden yüreğim
yüklenip kederleri sırtımıza gitsek uzaklara
yalancı sözler sahte sevgiler sığmaz ki bavula
ki bir kadın kurşunlunrken çığlık çığlığa
hep kifayetsiz sancılar yaralardı beni
hadi gel kadınım
sevdanın en işlek caddesinde bekliyorum seni
ki çoğalsın varlığım varlığınla
bu esmer bu kirli şehri terk edelim
korkularımı büyütüyorum her gece
geçtiğin her sokak say ki kabusumdur benim
ya seni de tek tek diye düşünürken her şeyi
ölü kadınlarımız içimden geçer bir bir
k o r k u y o r u m
oysa ki kına kokuludur kadınlarımız bizim
esmamız hatcamız rana sozan dilanımız
ve hepsi gelin olacak ve de yuva kuracaklardı
ama yaşatmadılar hiç birini
sizler bağışlayın beni
enkaz uğultuları arasında tutsak düştükçe benliğim
ahlak duvarlarını gördükçe ezildi yüreğim
şimdi tanımsız imdat sesleri çınlıyor kulaklarımda
kanlı çaresiz eller uzandıkça ellerime bir bir
ve ben insanlığımdan çıkmış bir deliyim
bağışla kadınım çaresizim
çok kirli bu şehir şimdi
ürkek bakışlı çocukların ellerinde kefenler var
ve hiç uğruna harçandıkca anneleri
çocuklarımız örtüyor annelerinin üzerini
haydi gidelim kadınım
tut sakın bırakma ellerimi
bu şehir kocaman bir cadı kazanı
ve ayak bastığın her yer
bir yangın yeri
Hasan İpek
yirmi şubat iki bin on beş
bütün kadınlarımıza saygımla
5.0
100% (4)