Pandora,
acı süzülüyor damarlarımızdan
kaç çömlek eskidi bilmiyorsun
açıldı kutu döküldü kötü…
…
taş sektirdik denize umutla
halka halka aşk geçti boynumuzdan
sular doldu gözlerimize tuzlusundan
gözyaşı diyor insanlar buna Pandora…

tanrısallık boyutu,
yüzyıllar eskitti bitmedi
açtığın kutunun laneti
esaret gibi koynumuzda
ilk gün ki gibi ateşi
kapanan yanı
taşıdığımız umut
belki biraz hayat şekeri…

zordu sevgiyi zamana sığdırmak
üstümüz başımız hüzün bulaşığı
dilimiz acıya alışık şarkılar
ya gözlerimiz Pandora
ya gözlerimiz…
ürkek ceylanların su içişi…
…

geceler sarılır tenlerimize
loş saatlerde kırmızı lekeler
hiçbir insan sevmedi yalnızlığı
yer, gök sabun köpüğü
yanılsama balon artığı…

sana bir sır vereyim
insan hüzne âşık
bakma, gülmek kas boşluğu
onca acı tükürük
şiir artığı
söz sarhoşu
bu hayat yetmiyor bize
Pandora yetmiyor…

Açılmayacaktı o kutu…

Neslihan Yazıcılar
07.21
yirmibir iki ikibinsekiz




Pandora "tanrılar armağanı" anlamına gelir. Yunan mitolojisinde ilk kadın, Zeus tarafından insanlığı cezalandırmak için hazırlandığına inanılırdı.
Efsaneye göre, Zeus kendinden ateşi çalıp insanlara veren Prometheus’un kardeşi Epimetheus’a balçıktan yapılmış tanrısal güzellik ve zekâya sahip Pandora’yı eş olarak gönderir. Epimetheus kardeşinin tüm uyarılarına karşı Pandora ile evlenir. Zeus, Pandora’ya evlilik hediyesi olarak topraktan yapılmış, çömlek benzeri bir kavanoz (yanlış yapılmış bir çeviri sonucu kutu olarak anılmaktadır) hediye eder ama bu kavanoz asla açılmamalıdır. Bir süre sonra merakına yenilen Pandora, kavanozu açar ve içinden tüm kötülüklerin dünyaya yayılmasına neden olur. Son anda kapar ve bu da `umut` olur. Pandora mutsuzluk ve dertlerin olmadığı dünyada yaşar fakat kadına özgü merakına yenilip kutuyu açar.