Bu gece
Uzun bir gece
Uzun ve üzgün bir gece...



Herşey saklanıyor bakasana gizlice
Dışarıda yağan yağmur mu ne?
Yoksa yüreğimi acıyla yıkayan gözyaşların mı ?
Sesin sessizliğe karışmadan önce
Gel benimle
Çizelim yalınızlığın yalnız resmini
Ziyaret edelim ölü aşkımızı
Sesimiz yankılansın
Gökyüzü ile yeryüzü arasında bir yerde
Ellerimiz merhamet etsin ay’ın parlayan yüzüne
Saçlarımız örtsün karanlıkta yatan kalabalığı
Islıklarla çağırsın rüzgar gözlerimizi geceye ...



Bu gece
Uzun bir gece
Uzun ve üzgün bir gece...



Biliyorum
Ölümü düşünmeliyiz her şeyden önce
Kaybolmalıyız artık hayatın gözlerinde
Gömülmeliyiz aşk yetmezliği olan bir kalbe
Yeniden uyanmalı uyuyan sevgimiz
Yeniden doğmalı güneş karanlığın derinliklerine
Kuşlar ötmeli
Zaman ağlamalı yaptığı yanlışlara ...



Bu gece
Uzun bir gece
Uzun ve üzgün bir gece...



Havalar ısınır dudak dudağa değince
Yerle bir olur bütün aşklar
Aklı başına gelir Mecnun’un
Vazgeçer Leyla’yı düşünmekten
Yeni bir sevda doğar gönüllerde
Geceler silinir akıllardan
Bir keder kalır geriye
Birde ölüm kokan bir sabah
Tanrı’nın ellerinde




Bu gece
Uzun bir gece
Uzun ve üzgün bir gece...

Ahmet Güler