7
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
894
Okunma

küllerin sakladığı yangın artığı sesini
araladı gözleriyle
ölmüş bir zamanı soludu ciğerlerine
etinde irkilen olmadı
soğuk değildi ilkin yumuşak ve ağır bir kelimeyle
sürgün aklını yeşertti
denizin ufkunda tuttuğu bakışlarını
almadan sustu aşk elini
diğer elinde hayatın gailesi
ve sağır eden gürültüsü vardı
yürümek faslına geçti
her adımında ya unutulursam endişesi olan
yok olmak kadar kahredici kan uygarlığına
ah sevmek kendini yaratmanın gücünde olmaktı
bir yonga gibi sağıldığını hissetti yeniden
sevgilini tenine
akşamı körelten alacalıktı yokluğu
kalemle yazmayı öğreteni
ve kan pıhtısından yaratanını fark etti
aşk eğer bir yükse sinede
onu veren taşıtacak gücünü de verir diye
sırtlandı içinde birikeni
yola koyuldu
yol koyuldu önüne
yol onundu
kaç kuturdu kollarında teslim olduğu aşk
ve kaç zamanlık nefesi vardı
umursamadı
5.0
100% (1)