Soğuk ıslak
Küf kokulu duvar diplerine
Dirimsiz düşünce nutuklar

Parsellenirken onuru boyun eğmeyişlerin

Kesilirken yolları
Salyalı ağızlarla haysiyetin

İstenirken diyeti
Dişi çekilmiş korkaklığı arsız yüzleşmelerin

Gece yarısı baskınlarıyla yağmalanırken yuvası
Falanca yasalarla kurulması onanmayan tümcelerin

Çatlarken alnı bastırılmış öfkelerin

Esir edilmiş
Zincirlenmiş topraklarda inleyen
Medeniyetlerin
Uygarlıkların
Yağızlığıyla sınanan sözlerimi dökerek önüne
Sana sunuyorum
Uzanmıyorsun

Paylaşalım diyorum davayı kavgayı
Kanı toprağı
Yanaşmıyorsun
Yanmaya
Kanamaya
Aşka
Yok olmaya
Ya da
Yeniden varlığa çağırıyorum seni
Duymuyorsun

Bakmıyorsun

An-la-mı-yor-sun






Boşaltıyorum
Bir boşluğa boca ediyorum
Anlamlarını tüm yaşanmışlıkların
Koca koca puntolarla geçen
Bir zanlılık spotu okunuyor
Yüklemine varamayan karalamalık ardışıklıklarda
Müsvedde kağıtların kırışıklığına gizlenen acemiliklerde
Boğuluyor duâlarım kâmlarım
Çek diyorum
Medet nidâlarına uzanmaya müheyyâ
Merhamet çinili ellerini
Yusuflar’ı helmeleyen
Şefkât kuyusu Yakubî gözlerini
Şaşı astigmat bir gözlüğün arka pencerelerinden
Seyre dalacağına
Bu kaypak zıypak yerin yüzsüzlüğünde tökezleyişlerimi
Olsaydın yanımda
En haylaz
En alaycı ıslıklarımı takınıp dudaklarıma
Ve
Lağvederek düğmeleri ilikli ciddiyetlerin
Panolarda asılı kalan referandumunu
Dalgasını geçirirdim boynuna yaşamın
Aldırmaz
Vur duyurmaz omuzlar atardım zamanın yılgınlığına
Tokatlardım
Senden gayrısına bakan hayatın
Dönek ikircim yüzünün düşüklüğünü





Bazen
2 kelimelik helezonik minicik cümleler
En uzun yaşamları tartar
Küçücük kefesinde aşk adına
Aşktan yana
Ya da
Çapraza alınmış
Kâlâbent anlamların hârâbâtına yönlendirir okları
Denk’lemsizlikler yana kavrula

Düşüncelerim
Kırbası delik bedevî bir Kara Sağan
Sanırım
Başarmadım




BOŞ VERİYORUM