3
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1082
Okunma

Yıllar yılı kapalı olan kapılarımı araladım;
Buyur ettim seni içeri,
Önüne serdim gönül evimi;
Buyur sevdiğim buyur, çekinme gir içeri…
En güzel köşesini, sana tahsis ettim;
Gönül sarayımda, tahtını hazır ettim…
Baharı getirdin, hazan dolu yanıma;
Sen geldin, renk geldi dünyama..
Umuda boyadın tüm renklerimi;
Var olduğumu hissettim, varlığında...
Miladı yaşıyordu sefil ömrüm;
Sen geldin, renk geldi hayatıma..
Yıkık yanlarımı onardın bir bir;
Neşe doldu her yanım, yaşadığımın farkına vardım…
Ayaklarının ucuna serdim, gönül evimi;
Buyur sevgilim, buyur içeri…
Sevdan ile coştu yüreğim,
Ateşinde yandı benliğim..
Sevdim, sevdikçe sevdim;
Sen geldin, baharı getirdin sevdiğim...
Satırlarım seni söylüyordu, yürek sana atıyordu;
Gün be gün, sevdam daha da artıyordu..
Bulamam sandığım mutluluğum, yanı başımda duruyordu;
İçimdeki çocuk saklanmıyordu artık, alabildiğine coşuyordu...
Avuçlarına bıraktım yüreğimi;
Sıkı tut sevdiğim, düşürme emi…
Günler varlığının mutluluğunda geçerken,
Zamanın geçip gitmesine, aldırış etmiyorduk..
Bizim için, zaman kavramı yoktu;
Mutluyduk, gerisi teferruattan ibaret geliyordu…
Aşka talip olmuş, iki yürektik;
İki ayrı bedende, bir yürek olmuştuk..
Tüm yaşanmışlıklara, birlikte kafa tutmuştuk;
Bir olmuştuk seninle, Bircan olmuştuk…
Kapkara bir geçmişten,
Aydınlık bir geleceğe koşuyorduk birlikte;
Yolumuza çıkan çakıl taşlarına aldırmıyor,
Bir bir aşıyorduk engelleri, seninle…
Yâr, yüreğime buyur etmiştim seni,
Sadece sana açabilmiştim, gönül evimi..
Yanmaya gönüllüydüm, Mecnun misali;
Yanıyorum işte, yanıyorum şimdi…
Her güzel şeyin, bir sonu vardı;
Bizimde, bir sonumuz olacaktı elbet..
Yürekler aşktan yana atarken;
Pusu kurmuş bize ayrılık...
Anlayamadık, nerden gelmişti hazan
Üstelikte aylardan Haziran…
06/2011
byHaktan
5.0
100% (3)