4
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
1208
Okunma

Bir geçmiş zaman !!.
Adı sanı silik,
Bir eski mezarlık.
Karınca,
akrep yuvası dört bir yan.
Ölü toprağında bir çiçek,
Kefenlemiş yapraklarını
Melek dahi uğramaz bu lanet şehre
Kaç kurtar kendini
Şeytan teslim almadan.
Ne çok canın yandı değil mi
Tarumar şimdi baktığın
Bahçeler,bağlar.
Yalın ayak koştuğun
Ovalar dağlar.
Küçük bir nokta kadar şimdi kimliğin
Yasa dışı sayılmış desenin rengin
Küfre girmiş şarkın, türkün, gazelin
Düşüncen bile kafeste,
Susturuyorlar,
Yok sayıyorlar
Sezmiyormusun.
Feri yok,
pus çökmüş gözlerine.
Yağmurları kurumuş pınarlarının
Haresi mat,
Boşlukta çivili bakışların
Solmuşsun
Siyah beyaz rengin
Bitkinsin ,
Ölüyorsun
Bilmiyormusun !!.
Güneş güne ,
Ay geceye küsmüş
Çatlamış umudun sabır taşı
Kuzgunlara,
Aç kurtlara kalmış meydan.
Leş kokuyor,
Kan damlıyor ağızlardan
görmüyormusun !!.
Yazgı değil bu !!
Düpedüz işgal insanlığına
Çalınıp harcanan umutlarına
Korkma ölümden öte köy yok
Vur yumruğunu,
At üzerinden uyku mahmurluğunu
Varsın tek ordusu sen ol özgürlüğünün.
Belki bende yutmalıyım sözcüklerimi
Rahatına düşkün mısralar içmeliyim
Yada unutmalıyım,
Uyutmalıyım karabasan düşünceleri
Özür dilemeliyim
kavgalarda kırılan kalemimden.
Ama,Nafile çaba
Tövbe kar etmez gayrı
İncittim Tanrıyı en incinmiş yerimden . Dilek USTA