-I-

Kaç bin yıllık Mitos’tan
Kulaktan kulağa anlatılır
Efsanevi bir destan;
Derler ya hani
’Tarih tekerrürden ibaret’
Eder miydi tekerrür
Tarihten ders alınsaydı şayet!
Bu kez söylencemiz
Ne kral Midas’tan
Ne masal ne de rivayet;
Gerçeğin ta kendisi
Bay Muhteris
Dünyanın en haris efendisi!

-II-

Giyer giymez cülus’u
Kurutmuş kökten ulusu,
Birini bin etmiş
Servetini din etmiş,
Milyonlarca Avro Dolar
Sarı sarı liralar
Deste deste paralar
Kutu kutu, paket paketmiş,
Ancak bu kadar para
Ne kendisine
Ne de ailesine yetmiş,
Büyüdükçe büyümüş ihtirası
Serveti gölgede bırakmış
Frigya kralı Midas’ı!

-III-

Bay Muhteris
Neler neler almış satmış
Aldığını atmış cebe
-Selam söyle Recebe!
(Kafiye olsun diye değil
Sayfiye alsın diye...)
...
Gün bugün, fırsat bu fırsatmış!
Nereye el atıp dokunsa
Parmağı adamın,
Altına dönüyormuş
Taktığı pırlanta yüzüğe
Paha biçilmezmiş madamın!

-IV-

Her nasılsa birisi
İzlemiş adım adım Muhterisi
Görüyormuş olanları uzaktan
Sanıyormuş ki kurtuluşu yok
Kurmuş olduğu tuzaktan;
İşte sonunda açılmış
Pandora’nın kutusu;
Paralar yollara saçılmış
Fakat Bay Muhterisin
Ne Allah’tan ne kuldan
Yokmuş zerre korkusu(!)
Karşılıklı kılıçlar çekilmiş
Hak adalet diyenler
Muhterisin karşısına dikilmiş!

-V-
Bay Muhteris; madem yerin
Hem üstü var hem altı
Bunca haltı nasıl yedin,
Anlat bakalım
Neden soydun sen bu halkı?!
...
Sorular hiç umurunda mı
Soymak yoksa onun
Mayasında hamurunda mı;
Dikileni yıktılar, zindanlara tıktılar
Gece gündüz çalışıp(!)
Minareyi bir kılıfa soktular;
Fakat uçtan görünüyor âlemi
Çok fazla da yazarsan
Kırıyorlar kalemi!!!

-VI-

Söylenecek lâf çok
Ceremesine para yok,
Uzun lâfın kısası
Bay Muhterisin elinde
Musa’nın sihirli asası;
Gitse de gitmese de hoşuna
Ne desem boşuna,
Ses kesildi haktan yana
Dinmek bilmez sancın
’Zenginin malı
Züğürdün çenesini yorar’
Sorarsa, hesabını haksız kazancın
Yine yiğit halkım sorar;
Dökülür bir gün meydana
’Taht bir yana, şah bir yana!’

Şaban AKTAŞ
28.01.2015