37
Yorum
46
Beğeni
5,0
Puan
4120
Okunma

ağıt ağıt yırttık el birliği ile gökyüzünün perdesini
uykular haram uykular gözlere burgu gibi
belliyorken feriştahımı irkiliyor âlemlerin derinliği
bir korku boyanıyor içten göz bebeklerime
ve sıkıntılarımı usul cana çekiyorum yüreğime
bir gizin faili meçhul döşüne düşüveriyorum aniden
geçmişin karanlığının içinden kaçmam lazım
bir gelebilsem özüme bin kez silkelenir im yeniden
kalbi kırık kolu bacağı olmayanlardan bir utanmasam
ne ayağımız ne bozuk ruhumuz girebiliyor evlerine
bende eyvallah edeceğim şer devlerine
sonra hep küçücük çocuklar geliyor aklıma
ya eteklerime yapışıp da
bana hani bizim geleceğimiz derseler ya
kim kimdir bilinmeyen giz örtülü ülkem
hain ve dönek çizmelerin altın da
her dağ yamacın da bir eşkıya
her şehir de sokaklara hakimse çakallar
kaybedilmiş olan ufukla gizlice helalleşiyorum
önümüz sis önümüz kapkaranlık atiyi göremiyorum
ve inliye inliye yetişirken çocuklar bilmiyor
kim sahtekar kim Abdi
kan temizliyorum akmış olan her topraktan
gizli gizli ağlarken her köşe bucakta birkaç sabi
sıkılarak kaçırıyorum gözlerinden gözlerimi
sinsi sinsi sokulurken yüreğime o acı mazi
hep en sevecen haliyle basıyor üstümüze iblisler
yıllarca yalakalıkları ile bizi böyle sümsük yaparken
ve ben bu şehri terk edemiyorum
hangi mahal de her şey sulh içinde hangi canlar rahat ki
kalıp
kalıp da
toprak aşkıyla ölmeli biliyorum
her bir yerlerinde kafir mermisi taşıyan
dedelerimizin o kızgın bakışlarından irkiliyorum
veya bizim için taş toprak yiyerek şehit olmuş olan
atalarımız hep geliyor aklıma
dünyanın dört bir yanında inim inim inleyen
çocukların feryat ve figanını duyuyorsan üstüne eğil
her bir yandan memlekette ihanetler ölüm kusarken
Hakka kurban olmakla ancak gelecekse sabilere saadet
düşündüm de pusmak bize has ve bize göre bir şey değil
Ş
a
h
(a)..a(v)det kokluyoruz her bir yanda ki Abdiler le Şahadet…
(28.01.2015) AZAP…
5.0
100% (40)