12
Yorum
19
Beğeni
0,0
Puan
2434
Okunma


Gözlerini kapattığın an
Şehnâz bir bûselik alıp yamacından yanağının
Mahûr ağlayarak sonsuzluğa uğurlanacak omuzunda
Tabutu serçelerin
Ağladıktan sonra ölürmüş serçeler
Öyle diyordu Hayat’ı bilgilendiren bir kitabın
Herhangi bir sayfasında bir Zoolog
Gözlerini kapattığın an
Uzun sarışın hüzünleriyle bir kadın düşecek uçurumdan
Yüzünü bırakarak ardında kim’lik’siz
Ağzı süt kokan özlemler
Yalınayak yürüyecek zonal bozkırlarında göğsünün
Tutup eteğinden anayurdunun
Kekeme dişleriyle derviş derviş dolanacak
Akça teninde kara bir Keşiş-leme
Ve
Ben yine
Kendime ağlayacağım
Silinmeyen gözlerinle
Gözlerini kapattığın an
İntihâr edecek
İnsanlık dışı 2. sınıf bir zenci
Sarı urganları dolayıp uzun boynuna
Asarak ağır hasarlı bedenini
Beyaz tenli bir günün dalına
Hertaraf zifirî gece olacak tütsü tütsü
Beşiğinde bir sfenks heyûlalığıyla sallanarak
Yüzüne çekilen efsûnkâr yorganın altında
Soluksuz uyuyacak Helios
Dudağına ılgıt ılgıt vuruncaya dek
Ilgın dudaklarıyla şavk-ı Ay
Gözlerini kapattığın an
Çapsız bir meteorit iner
Ve siner göğsümün çöl(a)yaklığına
Asit sağanaklı toz bulutları düşürür
Gözlerimde fosilleşen yeminli aşk gömütleri
Direnişini yitirmiş istinâd duvarı yıkılarak
İstimlâk edilen
Paramparça topografik bir harita aymazlığı tenimde
Biliyorum
Yine bölüneceğim
Dağılacağım yine
Parmak uçlarında