24
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
2359
Okunma

Sızarım kadehinden dudak payına
/susarım
usulca içtiğim sensizlikte uzar tren rayları
/kırgın
sarmaşık yanımı büyütür
/karmaşıklığım
arada kollarına sarılır yeşillenen tenim
/açarım ”bahar gelir mi ey geç kalmış yarım”
rüyanın sokaklarına sapar utanırım
anı kalır kasığımda bıraktığın sarı eylül
kendine gizli odalar büyütür sebebim.
özlediğim yerde bulurum yüzünü
zordu zamanı yenmek üşürken zemheri
lafsız kalıyor duvarlar sensiz uykulara
üzümü koruk sızıdır dudaklarımdaki veda
yazarım tenimden kalemle kokun olur rüzgar
olur böyle şeyler içimden geçer sesin
rüya bu tuhaf şey söz bitince gelirsin sevincime
umurum değil gebe kalırsa imgeler
mevsimler üşürken çıkar hüznüm gezinmeye.
sahipsizliğim çokluğumdan maviye düşkün
en uzun göle döksem derdin devini
nasılsa düşer ömrüme vişne lekesi
içimde itirazsız bir şiir ülkesi...
kabus yağmurları toplar giderim
uzun uzun sohbet ederken griyle
rastlasa ömrüm çiçeğine durmadan sulanır gözlerim
ateştir her gece yatağımda kalır gölgen
taş emzirmedi beni ya/istediğin kadar sensizlikte öldür
yine severim…
Fotoğraf Altuğ Oymak