11
Yorum
17
Beğeni
0,0
Puan
2135
Okunma

Olmalı acılar ve olmalı hüzün depreşirken hazin terk ediş.
Yoksa nasıl kıymete binerdi adına mutluluk denen.
Seyrelmişti zaman hele ki o gidişten hemen sonra.
Yükselmişti devran arşı alaya kadar ve eşlik ederken Yaratan.
Susma gönül susma,
Elbet verecekler ettiğin ahın hesabını.
Yeter ki dile gönülden ve aç ellerini semaya
Şükrederken yağan rahmete.
Bu rahmet değil midir söndürecek olan ateşi.
Suskundu tabiat
Ve suskundu yürek onca acıdan sonra.
Kıdemli bir sancı olsa da
Bu olmadı mı hep mi çıkaran feraha.
Nöbetteyim yine
Nöbetteyim yeniden
Bir kere bile kendimi terk etmemiş iken.
Terk edilmiş yarınlar hicap ederken
En derinden ve çok uzaklardan.
Kıymete bindi bu sevda umarsızca
Ve sen gittikten sonra.
O gök kubbenin altında
Vermeden son nefesi
Yanımda olmasan da
Çoktan göklere kazındı bu sevda.
Ve ilk izdüşümüydü yüreğin
Olmasan da yanımda.
Nüktedan kâfir gönlün çığlığı kadar bakir ve engin
Duyulmasa da sevgi idi neferim.
Haykırırken ulu orta adını
Kuşlar bile kıskanırdı bu sevdanın saflığını.
Yoksa bir hayal miydin gördüğüm gözüm açık
Ve görmelerinden seni imtina ettiğim
Belli ki vazgeçilmezimsin
O zaman söyle, neden bu terk ediş.
Tümleyen hayallerdi olmadığı kadar
Bu cefakâr ruh cebelleşirken dalgalarla
Bir o kadar çıplak ve yalıtılmış tüm kir ve pastan.