hayat böyleymiş işte hızlı geçermiş zaman
öyle bir gün gelir ki anlaşılmazmış insan
ne derdin bir önemi ne dermanın kendisi
ne de bulunurmuş bir düşünce efendisi
yazık ettik yıllardır günleri saya saya
gökyüzünde yıldıza hem de güneşe aya
kalmazmış bu deryalar bu dağlar mevsimler
bir defa ayrıldı mı bütününden iklimler
bulunmazmış gizliymiş hak yolunda divane
hem ateş hem ateşte tutuşacak pervane
ne de rüzgar bilirmiş kim kimin arkadaşı
gözlerden kerpetenle çekilmeden gözyaşı
bir sükut indiğinde anlaşılırmış dostlar
söyleşirmiş kendiyle posta oturan postlar
hiçlik miracındayken dünya olurmuş rüya
bu rüyadan uyanan görürmüş neymiş riya
kabusların kuyusu kapkaranlık bir körlük
eğil de kendine gel ey bendeki nankörlük
bir seher vakti gibi utanma gelen günden
utanılacak günler geldi de geçti dünden
kalk ayağa dinle bir neler neler söylenir
bir gönülde bilsen kaç milyar insan eylenir
muhabbet sevdasına toplanırmış arafat
arafatta bulunmuş arşa kök salmış hayat
titriyorken kalbimiz sevgi diye aşk diye
kan düşen kirpiklerden rüşvet geldi hediye
hakikat makamının kaybolunca talibi
imanı altüst etti şu devletin sahibi
altüst olacak iman bilseydi nedir ihlas
dünyayı kurtaracak ihlas felak ve de nas