3
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1638
Okunma
Çıplak ve kuruydu ağaçların dalları
Çıplak ve kuruydu ağaçların dalları
Bir nefeslik canı kalmış
Şu benim yılkı atımın
Son bir kez yemle de gitsin
Senin de gama bürünmüş ellerin yüzün
Yetmez mi iki poşet hüzün
Yar benim gönül demliğimi demle de gitsin
Çevremde dolanıp aranıp durma
Bulamazsın kırıntısını neşenin
Sevincin ki olsaydı iyi olmaz mıydı
Bir tutam karanfil yerine
Kör topal gidiyor işte hayat dediğin
Nedir senin derdin mirim
Vur ıçına dehle de gitsin
Vur şu yaşam denen enstrumanın teline
Bir nalına bir mıhına
Açmazı yok çıkamadık başa onunla
Hele bir yat istiareye sor Şıh’ına
Cennet cennet deyip durma durduğun yeter
Bir hayır yap sevabına peyle de gitsin
Bu hayat denilen bela
Düz yolları yokuşlara süren
Bu meret bu pilli zilli
bırakır yarı yolda adamı yüzüstü
Çıplak ve kuru hayat ağacının dalları
Kış hüznü çökmüş kırlara
Bir nefeslik canı kalmış şu benim yılkı atımın
Dehle dehle de gitsin
Yüksel Nimet Apel
22/Kasım/2014/Cumartesi
Güzel sesiyle şiirime can veren ruh olan; bu vesileyle şiirimi bana daha çok sevdiren, sürprizlerle dolu genç dinamik, insani yönüyle ve şairliği muhteşem şiirleriyle gönüllere taht kuran kıymetli arkadaşımız Hicran Aydın Akçakaya hanım size nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. Çok mütehassis oldum ve yine ağladım, tabii bunlar sevinç göz yaşlarıydı. Eksik olmayın sizin de değer verenleriniz çok olsun!
5.0
100% (5)