Gönlümün dağları kar ile boran
Güneşim olup da eritmedin yâr
Bedenim donuyor yüreğim de har
Gurur engellerin dizimi yoran
Kaybettim kendimi yok halim soran
Karanlık geceme ışık tutmadın
Sevda döşeğime girip yatmadın
Seni ne çok sevdim bilemedin yâr…


Kalbim sana aktı sen başka kalbe
Göz görüp çağladı sellere döndü
Hasretinle yanan ateşim söndü
Avcı değilim ki sırtta boş celbe
Gözyaşım denize kavuşan elbe
Silsen yanağımı bir mendil çok mu?
Nezdinde zerrece değerim yok mu?
Seni ne çok sevdim bilemedin yâr…


Kara sevda imiş derdimin adı
Küllenmez közler de yanar bu gönül
Umurunda değil benden granül*
Ancak bülbül bilir gülde ki tadı
Sanma cennet olur âlemin yâdı
El ele vererek murat alalım
Çıkıp gökyüzüne orda kalalım
Seni ne çok sevdim bilemedin yâr…


Nazlanmayı bilmem, cilve yapamam
Bak anla sevgimi gönül gözüyle
Seviyor ta şuram seni özüyle
Falcı unut dedi, dedim kopamam
Onsuz yollar cennet olsa sapamam
Ahvalim falcının için dağladı
Fincanın dibinde telve ağladı
Seni ne çok sevdim bilemedin yâr…


Allah’ın aşkına boynumu bükme
Züleyha bahtını yaşatma bana
Ölümüne bağlı aşığım sana
Gönül güllerimi kökünden sökme
Vurma hazan olup yaprağım dökme
Saçını okşayan seher yel’iyim
Yalnız sana vurgun, sana deliyim
Seni ne çok sevdim bilemedin yâr…



16.11.2014_______________Seher_Yeli Seher Zerrin Aktaş

Granül: Bir maddenin en küçük tanesi.
Celbe: Avcı çantası
Elbe: Nehir