4
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1950
Okunma

.
Bir hikmeti vardır elbet,
Her gün bıkmaksızın doğan güneşin,
Ya da her gece ayın görünmesinin gökyüzünden,
Şavkını yaslayarak denize…
Bu mevsimlerin bir hikmeti olmalı,
Örneğin bu sonbaharın,
Ağaçların yapraklarını silkelemesinin,
Yağmurların kaldırımları alnından öpmesinin,
Ve poyrazın iyileşmeyen yarama esmesinin, efil efil…
Doğumların…
Ölümlere inat, her gün gözlerini dünyaya açan bebeklerin,
Yitip giden takvimlerin ardın sıra,
Son bulan hayatların,
Bu hengâmenin bir hikmeti olmalı Bayım!
Aşılamayan yüce dağların, engin mavi okyanusların,
Uçsuz bucaksız yeşil ovaların,
Bu durmadan dönen yuvarlak dünyanın,
Bir hikmeti olmalı,
Simetrisi bozuk bu esmer coğrafyanın!
Gözlerimi yollarına bekçi koyuşumun,
Bunca kelimenin canına okuyuşumun,
Ve dahi yalnızlıkla yoldaş oluşumun,
Bir hikmeti olmalı,
Hafızamda dün gibi kalışının!
Yokluğun, yalnızlık normallerinin altında,
Üşüdükçe kızıyorum yokluğuna,
Ne zaman sen düşsen düşlerime,
Şeb-i Yeldası oluyor ömrümün,
Sebebine de hikmetine de sövüyorum yokluğunun.
İşte Bayım, şimdi gidiyorum,
Ve bu gidişi, bütün bekleyerek ölenlere armağan ediyorum.
g. Sarıoğlu
ikibinondördün/onbirinciayının/beşincigünü
şarkılarla/sarhoş/olurken
.
5.0
100% (8)