9
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1280
Okunma
I
eskiden ıslık çaldığımda korkusuz bir kahraman gibi
salnırdım ejderhaların ecinnilerin arasında
işaret parmağımla dağları denizlere ulaştırırdım sanki
musayı bilmesem de mucizelerle yüklü bir asam vardı
başka çocuklara benzerdim başka kuşlara
ne oliver twist’tim yani ne de küçük prens
yalanlarıyla uyandım büyüklerin
kan ter içinde uyanınca akranlarım ortadoğuda
II
üzgünüm ve şiir de teselli etmiyor artık
hem hüzün çoğalsın diye vardır kelimeler değil mi
burası dünya
ve hayat binlerce manzara saklıyor kliklerinde
şiirler parayla satılıyor mesela silahlar parayla
sular parayla
ve martılar dileniyor şehrin kıyılarında
özgürlük desem anarşist değilsen yok
ıslık bile çalamıyorsun legal değilse dudaklarındaki devinim
bir uğultu alıp kualklarına
meydanlara inmeyi terk ettiğinden beri şairler
şehrin anaareterleri de esirdir kadınları ve çıkmaz sokakları da..
III
sonbahar da yitirdi manidar tavrını
mevsimler aldatıcı tıpkı insanlar gibi
kış hariç
o hala yoksulların damarlarında aynı suratla yaşamakta
çocuklarsa ütopik suretlerinin ardına gizlenmekte
ve yollar yollara sözler sözlere çıksın diye
dualar yükseliyor mabedlerden
Allaha ulanıyor el aksa!
bir şehir bir dağı yüklensin diye omuzlarına
uzanıyor sonra denizin menekşe kokan avuçlarına
yataklık etsin diye rüzgar o manidar kokulara
taşısın diye umudun polenini meşriktan mağribe
IV
sen yoksun kimse de yok acıdan başka haritanın bütün ölçeklerinde
eksilsin biri diğerinde diye kıyasıya bir savaş
çocuklar kayboluyor çok şımartılmış bahçelerde
kırlangıçlar alıp başını gitti başka serendib’lere
gül de hicret etti kendi solgunluğuna
ve bu yalnızlık anne gibi sarılsın diye bana
tutup sokağa vuruyorum yüzümü
dağlara rüzgarlara ve insan yüzüne
tutup kanıyorum
bir şiirin kifayetsiz yanlarında..
5.0
100% (21)