1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1473
Okunma

hayrettin taylan
23/ 23/ 2013
hurafen sözcüklerin ağladığı güncelerde
suflen tiryaki duyuncun dağladığı algılarda
sensizliğin çağladığı zamanlarda tren geçer tinlerimde
sonsuzluğun bağrında akar metafizik tek başınalığımda
bir devanın devamında kalmış morfolojik yapıyım gülüm
tokuşturduk geçmişle geleceği aynı kaderin ayıkmışlığında
tahterevalliye bindirdik elemleri , ben düştü, benlik yaranda
aortumun telinde okundu abanın telmihi
akordu tutmayan tutunamayanların teşbihlerde döküldü tespihim tespitleri
ipi kopmuş bir cambazın şiirinde imgeye sel oldu dizelerim
şiirin ortasında hayata, hayatın sonunda şiire alıştı sevdam
yeteneğim yoktu seni sevene kadar
lâl masalların sağır sultanıydım
gül bayramında aşk şekeri toplayan karşı mahallenin kutbuydum
sevmeye, iyiliğe , güzelliklere ekler dururdum iyelik eklerimi
bej renginde bir beşerin beşinde toplanırdı hali hazırlığım
oysa şimdi sıratının Fırat akışıyım sevmenin zelaliyle
zorum , unutmanın finalinde kolayını kaybediyor
artık yeni nesil gibiyim nefsime tilmiz gibiyim
kuşandım ,usandım gerçeğin gelenek aynasında
kendimi görmeden çok kimseler, aşklar yaşadım
oysa aklın yüreğinde kaç mezarlık hatam uzanır
oysa sevgin gönlümde kaç hektarlık sen ekti
dinlendirdim , ektim, sevdim büyüdüm
al bu dizeyi ekmeğine sür şulenar
al bu hizayı huyuna sür şulenar
al bu bekayı bakiliğime saki kıl şulenar
al bu cefayı sabrımın tohuma ek şulenar
ayrılığın bestesin okuyan bülbülün tilkiyle buluşmasında arındır şulenar
damlası bol gözlere götürdün bu ağlayan sözlerden kurut şulenar
bir türlü gelemeyenin “ türlüsünü “ aşk ellerinle yedir şulenar
5.0
100% (4)