3
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1782
Okunma

Şiir; yalnızca histir
Hiç bir zaman istediğimi yazamadım.
Başka kokulardan emanet aldığım tenimle geldim sana
Canım emanette rehindi
Kendi kokuma varacak kadar bile tutunamadım yanında
Tutunabilseydim hayatla aramdaki kırgınlık bitecekti
Geçen zaman dışardan bakıldığında ziyan
Bana göre nimet
Kendimi özledim en çok yanındayken
Kokularımız arasına şehir girdi
Evden, yuvadan bahsedildi
Araya dağlar değil de imkânsızlık girdi
Sonsuzduk, sondan bakıldığında
Öyle eksiktik ki birbirimize
Bizden ancak kaçak olurdu
Ona göre kaçan taraf bendim
Kaçan yanım sana meyilli
Sana göre ben suçlu
İkimize göre biz yoktuk
Ölüydük
Ölmeyip arkada kalan hep kötüydü
Biz de uyum sağladık bu düzene
Düzensizleşirken kalp ritmimiz
Bu kimseyi ilgilendirmiyordu
Başka korkulardan ödünç aldığım ayak izlerimle geldim sana
Tüm izlerimi sende bırakacak kadar çok yaşamıştım
Bırakacak kadar yorgundum
Kaçak yanım intihara meyilli
Solunu öldürünce insan sağı da ölüyor
Bir yanı atlarken yükseklerden
Diğerini bırakamıyor
Geride sadece yaşanmışlıkla yaşanmamışlık arası hayaletten izler
Yaşanmışlığı inkâra müsait
Yaşanmamışlığı sorgulanmayan
Geçiş serbest bu hayattan
Yönün karanlıkta kaldıysa, kimse görmek istemeyecektir
Çekinmene gerek yok
Kimse uğraşmaz ardındaki ölüm nedenlerini öğrenmeye
Biz öğrenmeye meraklı değiliz
Konuşmaya meraklıyız bir de seyre
Seyrettirecek bir şeyim yok ama benim
Konuşacak kadar da çok sevmiyorum anlatmayı
Annemin kokusundan nasıl ayırdıklarını beni
O gün anladım yalnızlığın
Yanlışın üzerindeki meziyetini
Bir daha bebek kokmayacağımı
Kokumu bebeklere benzeteceklerini
O gün anladım içimden kimseye yurt olamayacağını
Allah’ın baharı geçici hevesler niyetine yarattığını
Batıda doğup, doğuda yaşatmayı
Kendimden ayrılmayı o gün öğrendim
Başka parçam kalmadı öğrenecek
İşlenecek, iz bırakacak
Başka çarem de kalmadı
Çaresi yoktur kopan şeylerin, çoğunlukla
Ama daha imkânsız bir şey varsa, o da kırılmaktır
Toprağa gömülen gelincikten daha az ömrüm
Yeniden hayat bulmayı değil, yeniden ölmeleri özlüyorum
Nasıl koparıldıysam anne karnından
Öyle ayrıldı kalbimin kırıkları
Bahara gebeydi gözlerim
Sarı yapraklara özenmişti
Çok güzel ağırladın kalbimin kırıklarını
Güzel ağrıttın
Sancılı düşler biriktiriyordum sabaha karşı
Gün ağarırken ağrıdığını yaraların, unutmuşum
Gülmeyi unutur gibi unutmuşum
Cüzdanımı unutur gibi
Kalbim yaşama dair muhalif
Ağrılara karşı geliyor tüm kırıklarım
Tenim kokuna karşı
Ruhum bahçedeki tek kuyu
On Beş Ekim İki Bin On Dört 15 00
Nevin Akbulut
5.0
100% (6)