3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1225
Okunma
ÇAL BU GECE BENİM İÇİN
Bu gece efkarlıyım meyhaneci
getir bir büyük
en tesirli damara giren mereti...
Vur tellere üstad
çalsın sazlar
tınlasın bağlamanın yanık sesi
ah be kemancı
bu nasıl bir hicaz
desene
hüzünlü geceye kafa tutacağız...
Nedir içimi bu kadar kemiren
bir sızı yüreğimde
boğazımı düğümlerken
ıslanır kipriklerim...
Doldur doldur meyhaneci
yudum yudum içeceğim
atacağım kederlerimi...
Ne oldu bana böyle
bu kadar keder niye
isyanım kanlı ekime
ah be kahpe kurşun
nasıl kıydın "meleğe...
Özlem içinde bir ruh
gel hani nerdesin yar...
Kalmadı dünyada sulh
bitsin artık bu savaşlar...
O kadar doluyum’ki...
Bem beyaz kirli sakallar
yüzümde bir hüzün var
dökülse aklanmış saçlar
umurumda değil...
hocam...
Üfle yanık yanık neyini
çal hüküm etsin beyini,
unuttur bana 17 ekimi
çok özledim ’SİBELİMİ’,
getirin bana sevdiğimi
kaybetmeden kendimi,
Galiba başım duman
şişeninde dibi göründü
nasıl geçti bunca zaman
garson kardeş
ne çabuk sabah oldu
belliki hesabta doldu...
Ùstad...
Çal son bir defa
saba makamı
öyle bir afet-i yektà-yı emelsin meleğim...
Çal bu gece benim için çal
içimdeki hüzünleri alamadın
sökük cebimdeki son paramı
oda yetmez ise son dem canı
ecel gelip almadan...
gel garson artık hesabını al ...
Seyhan Kılıç
Wuppertal, 06.10.2014
5.0
100% (1)