Hayat yolu türlü türlü engebe,
Dişlerinle, tırnağınla aş oğul.
Doğan şafak nice umuda gebe,
Minnet etme, öz yağınla piş oğul.

Kanma sakın gülen yüzde maskeye,
Yüze gülen olmaz sana eş oğul.
Düşün ama çok takılma eskiye,
Hayat uzun, hatıralar boş oğul.

Ekmeğini kendin kazan, el açma..
Eğilince zor doğrulur baş oğul.
Cimri olma, lakin ele mal saçma,
Malın dostu bir vefasız kuş oğul.

Alçak uç ki hedef olma avcıya,
Kibirlenmek şeytanlara iş oğul.
Mahkemede doğru denmez savcıya.
Doğrucunun akibeti yaş oğul.

Dost odur ki kollar senin arını,
Sen de onun imdadına koş oğul.
Zaman kötü, hesap eyle yarını.
Kullar sana selam vermez boş oğul.

Nankör iti koyma sakın kapıya,
Havlaması bir hesab-ı leş oğul.
Çok güvenme miras kalan tapuya,
Dünya malı bir mezarda taş oğul.

Cahil ile çok uzatma sözünü,
Açar başa türlü bela iş oğul,
Haram maldan gayet sakın özünü,
Ne bulursa onu çiğner diş oğul...

Gönül yıkma, gönül Hakk’ın Kabesi,
Sabır ile yolun sonu hoş oğul.
Haraminin dolup taşsa heybesi.
Nice saray şimdi viran, boş oğul.

Tut elinden gurebanın düşkünün,
Bedduası yazı eder kış oğul.
Mevla çözer nice zorun, müşkülün
Unutmaki dinin şartı beş oğul.

Daim kolla akrabayı hısımı,
Onlar sana göz üstünde kaş oğul.
İnsanlığın belli ortak hasımı,
Şeytan derler bir isyankar baş oğul.

Kulağında küpe olsun bu kelam,
Gayrı sana kaldı cümle iş oğul,
Düşmez kalkmaz bir ALLAH’tır vesselam.
Dertsiz olmaz bu alemde baş oğul...