Nereye gitsen çıkacağım karşına;
Sahilde salaş bir çayhane de
Yudumlarken demli çayını
Boğazında kalacak yudumun
Öksürük nöbetine tutulacaksın
Yaktığın sigaranın dumanında
Belirecek suretim
Hasretle, bakacaksın
Duman olup kaçacağım gözlerine
Damla damla akacağım kirpiklerinden…


Nereye gitsen çıkacağım karşına;
Deniz kenarında bakarken maviliklere
Sana olan derinliğim gelecek aklına
Bir nefes alamadan boğulacaksın
El ele dolaştığımız sokaklarda
Adımladığımız kaldırım taşları
Takılacak ayaklarına tökezleyeceksin
Çökeceksin dizlerinin üstüne
Özlemle izlerimi
Arayacaksın o kaldırımda…


Kimi sevsen ben çıkacağım karşına;
Bir başka kadını koklarken
Kokumu özlediğini fark edeceksin
Okşarken onun saçlarını
Saçlarımın parmaklarına dolaşmasını anımsayacaksın
Baktığın o gözlerde gözlerimin buğusunu arayacaksın
Her gülüşlerde benim gülüşüm çınlayacak kulağında
Attığım kahkahalar kan olup pıhtışalacak damarlarında…


Kimi sevsen ben çıkacağım karşına;
Dudakların dudaklarına uzandığında
Dudağımın sol yanında kalan busen vardı ya
Kavuracak sol yanını
Kül olmayı dileyeceksin
Hüzünlü bir tebessüm konacak dudaklarına
Ellerindeki ateşle tenimde yazdığın şiirleri
Başka tenlere yazmaya çalışırken felç olacak
Donup kalacaksın
Pişmanlığın çemberinde çıkış bulamayacaksın…


Çünkü
Hiç kimse benim kadar sevemeyecek
Benim gibi inanmayacak yalanlarına
Körü körüne bağlanmayacak
Kimse tüm yanlışlarına rağmen
Benim kadar değer vermeyecek
Ben kadar affedici olmayacak
İçindeki beslediğin kötülüklerde
İyi niyetini aramaya kalkmayacak…


Ve sen;
Her yerde
Her keste
Beni arayacaksın
Çok geç artık
Bulamayacaksın
Kalan ömrün boyunca
Aptallığına yanacaksın…


20.09.2014__________________Seher_Yeli Seher Zerrin Aktaş