27
Yorum
44
Beğeni
5,0
Puan
2691
Okunma

hiç bir şey er veya geç bizlere kalmayacak
bil ki ruh da bedenden sıyrılıp da ayrılacak...
tabi ki tembellik kalır cezaya
tabi ki sır çoktan düşmüştür ıssız adaya
set çekilmiştir amansızlığın yüreğine ses veren musona
tabi ki yalnızca bize düşmez
kendi özüne cürüm işleyenin acı oyununa
kimse küsmez
gerçeği acımtırak kokarken toprağın
aklı selime düşer mi ki yolu ahmağın
kovulsak bile gayretle asılmalı
duruluğu hep beklemek gerek
kavurmak ümidiyle
dönünce ateş
kul olur toprak adamıma
özü gurbete yolcu kalmadan
her bir çıkışta muhakkak bir döngü beklenirken
gıdım gıdım siner umutlar içe
kaybetmemek gerek elimizdeki son demi
boş zaman her anıyla bir ölü
bir damla bile olur katmerli
düşüşün ödülü
o an
o günün hayıfı zor olur
o kaçışı kovalamaz bile hikmet
için dışına geldiği anda
söz dalar suya batağın dibinden
hakikatler kurur ve toprağın düşer böğründen
gönül gözüne çuvaldızın batışı
bir gizemdir acılığa
işte bu husus algılanmalı tohumların dikili toprağında
bir günah kalmadıktan sonra şeytan elinde maşasın
tek bir an bile kıpırtı olmaz esmeyen gönül rüzgarın da
ürkekliği korkaklığına boğulur gönül artığı kuşların
kader ipi denmez ona boş geçerse zaman
kendimiz bükerken boynumuzu
kan fışkırır şah damardan bağrından kovarken sevaplar
nefes kesiği gömük örtülere bürür toprak istemeden
ispatlanır tüm gizemler boş ellerde
ateşe mahkumluğa zebani kolun da düşerken
tek bir şey yoktur gidişte
nefsin el oyması dışarıda kalmıştır işte...
(19.09.2014) AZAP…
5.0
100% (42)