aşağıdaki haber, bu şiirin konusu hikayesi değildi.şiir de ahım şahım değil zaten emek vermiyoruz, lakin bilmeyeni az çok fikir sahibi eder sanırım, şiiri astım, haber sitelerine bir bakayım dedim. karşıma ilk bu haber çıktı.

niyetim ne hükümeti karalamak, ne mecliste çıkan kanunların ve kanunlara uydurulmaya çalışılan mevzuatın ötesini berisini kurcalamak...

lakin dokuz yıldır gördüğümle yaşadığımla şunu belirteyim... duvara doğru son gaz gidiyoruz beyler bayanlar.

aşağıdaki haber her şeyin özeti aslında.

yok selçukluymuş, yok osmanlıymış, yok turanmış, yok halkların kardeşliğiymiş...

seveyim sizi be....

bir önceki seçimde siyasilerin anayasa sözü vardı.
lakin anayasa sözü kevgire döndü...

devlet taşeronla yönetilemez.
devletin sistemi ihaleyle verilemez...
verilir diyorsanız, yönetilir diyorsanız
söylenecek söz yok... vesselam

"Zonguldak’ta yürürlüğe giren ’torba kanun’ ile maliyetlerinin arttığı gerekçesiyle üretimi durdurma kararı alan 22 özel maden şirketinden biri, 150 işçiye bugün çıkışlarını verdi.

Maden şirketi sahibi Alaattin Kurnaz, maden ocağı önünde işçileriyle helalleşirken ağladı.

İşsiz kalan madencilerden bazıları da gözyaşlarını tutamadı.Maden sektöründe çalışan işçilere asgari ücretin iki katı ücret getiren, 6 aylık kıdeme sahip olma şartını kaldıran, yer altında haftalık çalışma saatlerini 45 saatten 36 saate indiren kanunun ardından kentte toplam 4 bin 200 işçinin çalıştığı 22 özel maden şirketi üretimi durdurdu. Bu şirketlerden Kilimli İlçesi Gelik Beldesi’nde 9 yıldır faaliyet gösteren Akkurt Madencilik, bugün ocakta çalışan 150 işçinin iş akitlerini sonlandırdı.

HELALLEŞİRKEN AĞLADI, AĞLATTI

Üretimin durdurulması nedeniyle 5 gündür evlerinde olan işçiler bugün son kez işyerine çağırıldı. Maden şirketi sahibi Alaattin Kurnaz, maden ocağı önünde madencilere işlerine son verildiğini söyledi. Madenciye asgari ücretin iki katı maaş verilmesi, sigortalarının iyileştirilmesi tekliflerini kendilerinin yaptığını belirten Kurnaz, şöyle konuştu:

"Bizim emekçiye karşı hiçbir şeyimiz yok. Burada her şeyi beraber yaptık. Biz istedik ki burada işveren ile işçinin hakları beraber gözetilsin. 2 yıldan bu yana dünya piyasasındaki kömür fiyatlarının düşmesiyle biz sıkıntılar çektik. Sizlere ben bunu 1 gün bile yansıtmadım. Biz iyileştirme yapılsın istedik. Ama iyileştirme yapılırken işvereni de düşünmek lazım. Biz de bunları madde madde sunduk. Ama apar, topar Meclis’ten geçirdiler. Gelsinler yerinde görsünler, maliyetlerimiz nedir? Bu yasadan sonra maliyetlerin iki katına nasıl çıktığını görsünler. Türkiye Taşkömürü Kurumu, ürettiği kömürün maliyetinin yarı fiyatına bizden kömür alsın söz veriyorum 400-500 işçi çalıştıracağım. Ama burada devletin iyileştirme yapması lazım."

Konuşmasının sonunda işçilere kıdem tazminatlarının 3-4 taksit halinde ödeneceğini söyleyerek haklarını helal etmelerini söyleyen Kurnaz, gözyaşlarını tutamadı. Bunun üzerine bazı madenciler de ağladı.

’GRİZU ŞİMDİ PATLADI’

Kıdem tazminatlarını taksitler halinde alacaklarına dair evrakları imzalayan işçilerden 41 yaşındaki Cengiz Çiftçi, bundan sonra ne yapacaklarını bilmediklerini söyledi. 29 yaşındaki Soner Bayraktar ise, "Şaka gibi. İnanamıyoruz. Bu insanlar ne yapar? Başka işlere giremeyiz. Gerçek grizu şimdi patladı. Gerçekten felaket. İçler acısı. İşçi diken üzerinde. İnsanlar halen inanamıyor" dedi. Emekliliğine 2 ay kala işsiz kalan 49 yaşındaki Abdullah Öztürk ise "Bizim Zonguldak’ta milletvekillerimiz var. Her milletvekili torbaya bir madde atıyor bizim milletvekillerimiz niye atmıyor. Ben bunun cevabına bekliyorum" diye konuştu. İşçiler, daha sonra üzgün şekilde maden sahasından ayrıldı. "