2
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1175
Okunma

Cömert Yılmaz’a
kuzey rüzgarı yalıyor yüzünün yangın tarafını
bir kara taşa oturup içini yakıyorsun
herkesin bilmediği bir dilde
yırtarak ömür çarşafını...
kimsede kalmadın kendinde kaldığın kadar.
sazdan kopan ezginin kardeşliğinde vuruldun
yarana tuz dökerken gördüm
gecenin tül karasına düş salarken
kalbinde titreyen nağmeleri topladım
şiirden şarkı, şarkıdan yürüyen hüzün ördüm..
herkesin kendini teslim ettiği biri var..
efkârına mırıldandı çocuk yüreğim
kovuğunda yanık koza kokusu
hicranina gölge oldum
şakağına dayanan beyazlar, ne çok isteğimizdi
kırmızı yangınların döşünde çekerken
mor h’isi
ne çok kapamak zorunda kaldık gözlerimizi..
ölmenin yaşı kaç olursa olsun
mezarı dar..
yollar sızıydı cam kenarlarında can sız(l)ardı.
ecele tezkereydi birikmiş anılar
nefesi solumak miladdı.
ve kendine dalmak herkesi görmekti
yokluğun can pazarıydı.
çünkü dünya bir uçurumdu
biz suda uyanmıştık..
yetiştim sana taşına bir avuç yaş getirdim uyan
adım bahar..
/yüksel batu
5.0
100% (6)