2
Yorum
8
Beğeni
4,5
Puan
1247
Okunma


I-
Gece şimdi sessizliğini döküyor yeryüzüne,
hüzün kırpışıyor gözlerimde,
yüzüm vuruluyor, düşüyor bakışlarım
dalıp gidiyor bir şairin sureti,
düşleri mülteci kamplarındaki
adamın kahverengi küllerine.
Küllerden bir yangın ve esaret
buram buram karışıyor şiire
bir defa ölmek bin defa ölmekten
daha yeğdir diyordu şair
ve sonra buz gibi üşüyen gözlerini
yere indiriyordu ansızın
II---
Toprak ölümü anımsatır değerken yere
Devinimsiz kalırdı bütün yaşamaklar
Güneş mi doğdu? yoksa battı ay mı ışık veriyor
Denizde gemiler alabora mı?
Dalgalar sakin kıyılara vuruyor mu?
İnsanlar yanımdan geçiyor mu?
Sahil kalabalık mı?
Ben hangi sürgündeyim
Sevgilim beni öptü mü?
Hayat yanıt bekleyen
yaşamın kendi kareleriyle dolu
oysa ben hissetmeyen felçli bir hasta gibi
sadece kendine odaklanır
hüznün sarmalında var olanı karanlık
ölümü aydınlık sayarım.
Ankara/2014
5.0
82% (14)
4.0
6% (1)
2.0
6% (1)
1.0
6% (1)