Yobazlık - dindarlık çok farklı kavram ! Genelleme yapmak dinde de haram , Özgürlük herkese Tanrı’dan ilham ; "Örtünün" altını göremez kimse!...
Kavuğu çıkarıp fesi takmayan Fese alışınca ; şapkaya düşman Kavuk,fes ve şapka hepsi de yalan Bu güzel kıssadan alalım hisse !
Bekara avradı boşamak kolay ! Kimine durumdur kimine olay , Ne yazık kadınlar siyasi kobay ; Kadın kutsal varlık, koyma kafese.
İster başörtüsü , ister türban de ! Takana kahraman ,ya da kurban de! Ayetle sabittir ;Hak’tan ferman de! Gerisi siyaset , derim herkese...
QQQ
Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Türban protestolarında depremi ima ederek 7.4 yetmedimi diye pankart taşıyan türbanlı kıza Gani Müjde'nin cevabı. Hiç yorum yapmaya lüzum bırakmamış. Altına imza atılacak bir yazı...
************************************************************ 7,4 Yetmedi mi
Bir hafta önce türban protestoları sırasında '7.4 yetmedi mi?' pankartını açan sevgili kardeşime seslenmek istiyorum bugün... 20 bin insanın acısı ve cenazesi üzerine politika yapmaya kalkan 'o güzel insana' bir çift sorum var.
Ey mantosu uzun, aklı kısa kardeşim benim.
7.0 yetmedi mi?
Senin okuduğun gazeteler yazdı mı bilmiyorum ama Amerika'nın, hani o gavur ve Hıristiyan Amerika Birleşik Devletleri'nin, hani o Siyonistlerle iş birliği yaptığı için her yerde bayrağını yaktığınız ABD'nin Los Angeles şehrinde 7.0 büyüklüğünde bir deprem oldu bacım... Neredeyse bizimkine yakın bir deprem. Bizde ayni şiddetteki bir deprem 20 bin kişi ölüp 20 bin kişi sakat kalırken, gavur, Hıristiyan ve Siyonist dostu Amerika'da sadece 2 kişi yaralandı güzel ablam.
Şimdi türbanlı başını ellerinin arasına alıp düşünüyor musun acaba? Sakarya gibi muhafazakar bir bölgede Allah binlerce Müslüman'ı öldürerek cezalandırıyorsa eğer, Hıristiyanlara ve Siyonist dostlarına niye kıyak geçiyor? Seks şoplarıyla, porno filmleriyle tüm dünyaya 'seks', 'uyuşturucu' ve 'günah' ihraç eden bu ülkenin Allah katında ayrıcalığı ne olabilir ki güzel annem? Oysa adım gibi eminim Sakarya'da, Gölcük'te hayatlarını kaybedenlerin çoğu ölmeselerdi eğer, sabah ezanı ile birlikte camilerin yolunu tutacaklardı. Üç aylarda oruç tutacak, Ramazanda devrilmeyen minarelerin ışıklarıyla birlikte senin ağzına adı bile yakışmayan Allah'ın adı ile birlikte oruçlarını açacaklardı.
E nooldu şimdi? 7.0 yetmedi mi güzel ninem? Eğer her coğrafya olayını,her doğal afeti bilimin ve aklın süzgecinden geçirmeden böyle yorumlarsan bu ülkenin yarısı her deprem felaketinden sonra dinsiz olur güzel hala kızım...Fay hattında 10 katlı binalara izin veren şapşal belediyecilik anlayışını, deniz kumundan inşaat yapan edebiyatçı muteahitleri, depreme dayanıklı konut üretme çabalarını, hırsızları,uğursuzları bir kenara bırakıp her şey ilahi kudretin intikamı olarak açıklarsan bu deprem 10 yıl sonra gene aramızdan binlerce 'dinsizi' alır gider güzel amca kızım...
Beynin var mı bilmiyorum, betonları n altında inleyerek can veren 20 bin insanı,kadını,çocuğ u ve bebeği bir kalemde günahkar diye silip atan kuş beynini türbanın altında görmek mümkün olamıyor çünkü ama bence bu yazıyı oku ve bütün gece uyumadan düşün.Allah'ın kullarına böyle cezalar verebileceğini hala düşünüyorsan da git Hıristiyan ol... Çünkü senin bu mantığına göre Allah onları daha çok seviyor. 'Gavurlar' hem senden daha zengin, hem de evleri tepelerine yıkılmıyor.
HER GÖRÜŞE KULAK VERMEK ZORUNDAYIZ! ***************************************************** Pamuk: Başörtüsü bir gelenektir
YASEMİN TAŞKIN / ROMA
"Nobel edebiyat ödüllü yazar Orhan Pamuk, başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılması için yapılan anayasal değişiklikle ilgili İtalyan La Repubblica gazetesine açıklamada bulundu. Pamuk "Başörtüsünün İslami fundamentalizmle alakası yok. Bir gelenektir. Profesör edasıyla tepeden çözümler dayatmak yanlıştır" dedi. "Başörtüsü"nün kendi başına köktendinci bir niteliğe sahip olmadığını belirten Pamuk, Türkiye'de kadınların İtalya'da olduğu gibi geleneksel olarak eşarp taktıklarını hatırlattı. Pamuk "Türkiye'de başını örtmeye alışmış insanlar zaten yüksek oranda. İkincisi; başörtüsü takanlar sadece AKP'nin seçmeni değil, sosyal demokrat çevreye yakın insanlar da var" derken, tepeden dayatılan çözümlerin yanlış olduğunu söyledi. Pamuk "Başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılması endişe verici mi?" şeklindeki bir soruya şu yanıtı verdi: "Türkiye'de öyle bir paradoks var ki, Başbakan Erdoğan'ın başörtülü kızları kendilerini özgür hissetmek için Bush'un fundamentalist Amerika'sına gitmek zorunda kaldı. Erdoğan'ın gücü var; kızlarını yurtdışına okumaya gönderebildi. Diğer kadınlar ise savunmasız."
"siyahtaki beyaz" rumuzlu şairemizin BAŞÖRTÜMÜN HİKAYESİ' ne yazdığım yorumu paylaşmak istedim. Olumlu-olumsuz her yorumu yazana teşekkür ediyor bir şair-yazarak olarak durum tespiti yapıyorum. :::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: .BU KONUDA MANTIKLI TEK CEVAP ÖRTÜNME EMRİNİ VEREN ALLAH'IN KUTSAL MESAJIDIR Kİ: "LÂYÜKELLİFÜLLÂHİ NEFSEN" buyurmaktadır..Allah kimseye çekemeyeceği yükü yüklemez. Siz bunu çekebiliyorsanız;bu şuura ermişiniz demektir ki gurur duymalısınız.. *BEN* CEVAP VEREBİLEYİM DİYEN SERZENİŞİNİZ SİZİN İNSAN-KAMİL OLMA YOLUNDAKİ İLK BASAMAĞI ÇIKMAKTA OLDUĞUNUZU GÖSTERİYOR.SİZE MEVLANA'NIN BİR KISSASI İLE CEVAP VEREYİM... Bir mürit Mevlana'ya insan-ı kâmilliğin basamaklarına aklının ermediğini söyler.Herkes aynı Kur'an'ı okuyar;aynı ameli işliyor;nasıl oluyor da takva mertebeleri farklı oluyor der.Mevlana bu acemi talebeye der ki: Camide dört ayrı kubbede dört hafız Kur'an okuyor.Sen hepsine de git birer tokat vur;bakalım sana 8nasıl karşılık vereceklerdir,der. Talebe birirnci öğrencinin ensesine şiddetli bir tdokmat vurur;o da ayağa kalkarak bunun yakasına yapışıp aynı şiddette tokalta cevap verir. İkinci hafızın ensesine de aynı tokadı vurur;o da ayağa kalkar,yakasına yapışarak tam tokat atacakken tövbe istiğfar ederek Kur'an okumaya devam eder. Üçüncü hafızın da ensesine aynı şiddette bir tokat atar;o da başını şaşırmış gibi yana çevirerek acemi öğrenciye hayretle bakar ve okumasına devam eder. Dördüncü hafıza da aynı tokadı vurur.O hiç tokadı yememiş gibi Kur'an okumaya devam eder. Acemi mürit Mevlana'ya hepsinin sebeb-i hikmetini sorar. Mevlana der ki: Birinci hafız tasavvufun şeriat makamındadır.Kısasa kısas mantığıyla yediği tokada mukabele etmiştir. İkinci hafız tarikat makamına geçmiştir.Kendisini şeriat makamından tam kurtaramadığı için önce kısas yapmak istediğini;sonra da yeni makamını hatırlayarak tevbe etti. Üçüncü hafız hakikat makamındadır; hayır ve şerrin Aallah'tan geldiği inancıyla kendisine gelen şerrin hangi İblis eliyle gerçekleştiğini merak ettiği için acı acı baktı. Dördüncü hafız ise marifet makamındadır.Nefsini ölmeden önce öldürdüğü için bedeninin çilesi ruhuna erişmemiştir. Mevlana'dan dersini alan acemi mürit insan-ı kamil olmanın bilgiyle değil çile ve amelle olacağını öğrenmiştir. İNSAN-I KAMİL makamı için her insan birbirinin aynasıdır.
İnce bir frekansı gözden kaçırmayalım dostlar -Din bir inanç özgürlüğüdür -Örtünmek bir yaşam biçimidir (Kültürel) -Örtüler vücudumuzu örter. Soğuktan korur, bakışlardan uzak tutar Ama bir devletin namusunu koruyan örtü türban değil bağımsızlıktır.
Türban veya her ne ise devlet kavramının üstünü örtemez. Ve gündem de hiç değildir. 15 yıllık bir kavramdır ithalat bir kavram Asıl gündem var olmak veya yok olmaktır millet olarak çok değil bu kafa ile 10 yıl sonra Allah muhafaza yabancıların kucağına terkedilince Başımız örtülü olsa ne yazar açık olsa ne yazar Lütfen gündemi güzel tespit edelim
Üstelik bu devlet 100 yıldır fetvalarla yönetilmiyor bunu rica ediyorum
kardanadam tarafından 2/3/2008 10:22:39 PM zamanında düzenlenmiştir.
Değişik sitelerde de yayımlanan şiirimle ilgili çok olumlu tepkiler aldım.Bu sitede de arkadışımızın aynı konuyla ilgili şiirine yazdığım yorumu buraya alarak şiirin yorumuna katkıda bulunmak istedim. Osmanlı İmparatorluğu'nun kültürü olan Divan edebiyatının bize katmış olduğu çok büyük katkının yanında bir de olumsuz sonuçlara yol açan eleştiri anlayışımız var ki hiçbir sorunu ne konuşabiliyoruz ne tartışabiliyoruz ne de çözümleyebiliyoruz. Atarımız bu eksikliğimize ifrat ve tefrit diyerek teshisi koymuşlar;fakat tedavi edememişlerdir.Bunun sebebi bin yıllık edebiyat kültüründe överken "MEDHİYE" mantığıyla pireyi deve yapmamız;yererken de ^HİCVİYE" mantığıyla deveyi pire yapmamızdır.Devenin üzerinde pire olabileceğini her iksinin de yaratılmış mahlukat olarak Yaradan'dan ötürü hoş görüleceğini Yunus söylese de kalbimize ve kafamıza yazamamışız.. Dünyanın ilk 500 üniversitesi arasında esamesi okunmayan üniversitelerimiz;intihal ve çeviri-adaptasyon hastalığından kurtulamayan öğretim görevlilerimiz aydın olarak halkı eğiteceklerine halkın değerlerine Batının şablonuyla 1839'dan beri hakaret etmeyi alışkanlık haline getirmişlerdir.Halk adamı yazarımız Ahmet Mithat Efendi "DEKADAN!" sıfatıyla tarih önlerinde bu kafaları teşhir etmiştir. Demokrasi ,isteyen herkesin istediği her şeyi yapamayacağı ama düşünce ve ifade özgürlüğünün temel alınacağı; bireylerin inançlarını kişisel olarak serbestçe yaşama hakları olduğunu savunan bir sistemdir.Atatürk'ün tanımıyla "Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir.!" prensibini hayata geçiren ve halkın kendisini yönetme sistemidir demokratik cumhuriyet.O halde bireyin haklarını kullanmasına müsade edersin;bunu toplumda siyasi amaçla çıkar olarak kullanmasına kanunla engel olursun.Doğmadık çocuğa don biçilemediği gibi bireyin inancı gereği başını örtmesini siyasi simge yapıp suç işleyecektir diyerek de yargısız infaz yapamazsın. Siyasi amaçla partilerin bunu kullanmasını istemiyorsan yasakları kaldırır istismarı önlersin.Kürtçe şarkı söyleme yasağı getirip bireyin kültürünü yaşamasına engel olup yasak koyduk da ne oldu.Kürt etnik kökenli vatandaşımızın haklarını engel oldukça onları istediğimiz şekle sokamadığımız gibi Kürtçü yaparak Kandil'e mahkum ettik. HERKES SAĞDUYULU OLMALI! ÖNEMLİ OLAN TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN HUKUK DEVLETİ OLARAK ÜNİTER YAPISINI KORUYARAK VATANDAŞINA SUÇLU MUAMELESİ YAPACAKLARIN ELİNDEN YASAKLARI KALDIRMAK;kraldan çok kralcılara meydanı bırakmamaktır. KİMSE BAŞINI ÖRTMEYLE NE MÜSLÜMAN OLUR NE DE BAŞINI AÇMAYLA DİNDEN ÇIKAR.HERKES BİREYSEL OLARAK HİZMET ALDIĞI ALANLARDA İNANCININ GEREĞİNİ (T.C. KİMLİK KARTINDA YAZAN RESMİ DİN ANLAYIŞINA GÖRE) SERBESTÇE YAPABİLMELİ Kİ KİMSE SİYASİ ŞOVLA OY AVCILIĞI YAPMASIN.
gerçek şairden gerçek bir şiir okudum içimi aktardınız çok harika sözler bunlar bir çoğumuzun sesi oldunuz teşşekkür ederim şahsım adına.. devamını bekleriz saygılarımla...
İnsan olsun, Vatansever olsun da; ister örtünsün, ister açınsın... İsterse vasiyet etsin, mezara çıplak gömülsün...Kime ne? Siyasi simge mi? Öyleyse, her okul-kurum (açık veya kapalı) kendi giyim şeklini, rengini belirlesin, olsun bitsin. İyi niyetle çözülemeyecek şeyler değil ki bunlar... Ne düşünürse düşünsün, nasıl giyinirse giyinsin...Gönlü sevgiyle dolu, insan târifine uygun tüm insanlara selâm olsun!
*** EY SEVGİLİ "siyahtakibeyaz" kardeşim...Sen benim şiirimden ilham alarak bu inci dizelerini dökmüşsün de ben elim-kolum bağlı mı kalaydım...Allah senden binlerce razı olsun ki ben de senin şiirinden bir ilham alarak aşağıdaki dört dizeyi herkese sundum. ::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: FETİH SON AYET
FETİH SON AYET DER Kİ :"EY ÜMMET-İ MUHAMMET!" KAFİRE KARŞI ŞİDDET;MÜSLÜMANA MERHAMET; ALNINDA SECDE İZİ MÜMİNDE ÜÇ İŞARET... TEVRAT,İNCİL,KUR'AN'DA ORTAKTIR AYNI AYET !... *************=========================*************** AŞIKLAR ATIŞMASI MAKBERİ OZAN İLO ATIŞMIŞLAR BU GECE GÖNÜLLERİ BOŞALMIŞ SATIRA HECE HECE BİZE HABER VERSENİZ YAPARDIK BİR İMECE AŞIKLARIN KIŞINA ,YAZ VE GÜZÜNE KURBAN ...............(Makberi'nin bugünkü şiirini okumanızı istirham ederim.) ********************************************************************* A Y M A Z GÜZELLİK VE KÖTÜLÜK ASLA KİMSEYİ DUYMAZ !... ÖYLE ANLAR VARDIR Kİ HİÇBİR TARTIYA UYMAZ... BİRİ BÖLMEK İKİYE ÇOKTAN BİR VERMEKTEN ZOR ; PAYLAŞMAYI BİLMEYEN HEM BENCİL HEM DE AYMAZ... ..( Müberra Gönen Hanımefendi'ye şiirin ilhamı için teşekkür ederim.) ********************************************************************* DOSTA VEDA Her gece son bulunca nasıl horoz öterse İşte sabah oluyor vakit geldi kalk deriz Azrail önümüze kırmızı halı serse Ahrete yolculuk var dosta veda ederiz... ' ..............(Şiirin ilhamı için S.Yuruk şairemize teşekkür ederim.)
AHMET TURANOĞLU tarafından 2/2/2008 6:50:42 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ayetle sabittir ;Hak’tan ferman de! Gerisi siyaset , derim herkese...
HOCAM BU KISA VE ÖZ BİR ANLAMDIR. TABİ ANLAMA KAPASİTESİ OLANLARA. başörtüsü EMİR'dir. DİNİN EMRİNİ TARTIŞMAK soytarıların işidir!
bizim soytarılarla konuşacak bir konumuz yok vesselam. saygı yoksa dine, yerleri yok fikrimde ve zikrimde...
hiç bir din islamiyet kadar hoşgörülü ve anlayışlı değildir. HANGİSİNDEN şefkat buldular, HANGİSİNE sığınıp nene hatunun, şehit şerife bacının torunlarına kin kusmaktalar...
Allah razı olsun, yüreğiniz dert görmesin inşallah...
haykırış tarafından 2/2/2008 12:59:29 AM zamanında düzenlenmiştir.
Yobazlık - dindarlık çok farklı kavram ! Genelleme yapmak dinde de haram , Özgürlük herkese Tanrı’dan ilham ; "Örtünün" altını göremez kimse!...
Şiirinizi çok beğendim...Kocaman alkış size...Günümüzün konusuna, büyük bir kesimi ilgilendiren konuya değinmişiniz..İnsanı iyi yapan dışındaki örtü değil...Yüreğidir insanı insan yapan...İman yürekte, inanç beyindedir... Tebrikler...
İnsanoğlu neden hep başkalarının hayat tarzına müdahele eder acaba? Ve neden kendisine dokunulunca feryât figân eyler? Ben istediğim gibi yaşamak istiyorsam ve kimsenin hayatıma karışmasını arzu etmiyorsam, başkalarının tercihlerine müdaheleyi ne hakla kendime caiz görebiliyorum?!!
Çok önemli ve insanlık adına hassas bir konuyu mükemmelen işleyen kaleminizi ve yüreğinizi selâmlıyorum. Muhabbetle.
İster başörtüsü , ister türban de ! Takana kahraman ,ya da kurban de! Ayetle sabittir ;Hak’tan ferman de! Gerisi siyaset , derim herkese...
güzel bir şiir meydana gelmiş tebrikler evet bu kanayan yarayı kanatmanın alemi yok hanımların tercihi kendilerine aittir kimsenin karışma gibi bir hakkıda yok Dinde hükmü bellidir herkes ameli ile cevap verir bu arada sayfanızda gül bahçesine dönmüş atışmaya gelince boş bir ara güzel bir gönül harmanı yaparız inşaAllah selamlarımla
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.