10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1023
Okunma
Karakışta kar kapıyı tutanda
Kurtlar ulur, ben kahrımdan ölürüm
Yalnızlık odama demir atanda
Mahzun olur, ben kahrımdan ölürüm
Yamacımda “zıpzıp” oynar cüceler
Dilaltımda düğümlenir heceler
Geçmiyor kasvetli uzun geceler
Daral gelir, ben kahrımdan ölürüm
Saatle, zamanın yarışı bu mu?
Hangi hain sebep, böler uykumu?
Yoksa yakan ateş, söndüren su mu?
Öfke solur, ben kahrımdan ölürüm
Karartır ufkumu esrik yağan kar
Sanki dışarıda “beyaz ölüm” var!
Keyfiyet sürerse sabaha kadar
Derde kalır, ben kahrımdan ölürüm
Hava kurşun gibi ağır bu demde
Her şey ruhsuz, hantal, sağır bu demde
İçimdeki esrârengiz âlemde;
Âlem ölür, ben kahrımdan ölürüm
*
Çatlamak üzere göğüs kafesim
Canım boğazımda çıkmaz nefesim
Çarparak bir derin boşluğa sesim
Mâkes bulur, ben kahrımdan ölürüm.
Ahmet Süreyya DURNA
Şafak Taarruzu (Şiirler)