Siz hiç ölümün konuştuğunu duydunuz mu
Herkes susar saatlerce
Yalnız ölüm konuşur gerçek gözleri sözleri ile
Bir ölüm anında ya da mezar başında
Veya musalla taşında
Ölüm konuşur
Hayat susar
Kenara çekilir
Peşine düşer gider
Gidilen gelinen yollar kapanmıştır gidilmez
Sevgi dolu sözler artık söylenmez
Kin dolu manasız gözler kapanmıştır göremez
Sadece fısıltı halinde sözler mısralar konuşur
Islak kirpikler konuşur
Çaresizliği anlatan
Gerçek olanı anlatan fısıltılı sözler
Oysa dün beraber yürümüştük
Yarın buluşacaktık
Daha çok gençti
Ölümsüzlüğe giden yolda
Ölümün güzelliğini bilmeyen gözlerin
Anlamayan bakışları konuşur
Tenha bir kalabalık musalla başında
Ölüm hakiki gerçek duruşu ile tek başına
Son toprak atılırken üstüne
Herkes susar
Gerçek olan son kalkışa kadar konuşur
Hayat boş değersiz kıymet vermeyin
Kıymet verilen güzellikleri arayın bulun paylaşın
Biraz dinlenir bu sözler
İki adım sonra unutulur ölümün anlattığı sözler
Göz açıp gözümüzü anında kapattığımız
Hayat son sürat adımları ile devam eder
Bir süngü gibi gerçekleri haykıran ölü gerçeği unutulur
Yüreklere süngü gibi saplanan ölüm gerçeği unutulur gider
Ama hayat ölüm karşısında susar
Anlar ölümü bilir unutmaz
O nedenle
Güzelliğini her gün sunar gönül güzelliği ile
İnsanlar her gün bozar bu güzelliği
Hayat hala usanmadan tüm güzelliği ile doğar
Ve insanlar yine usanmadan edepsizce yok ederek bozar
Rahmet yağmurları ölü toprağı diriltir
Toprak anlar ölümü
Karşılıksız ektiğinin misli mislisini verir
Hayatın ektiği sevgi tohumlarını
Sökeriz edepsizce
Hala ölümden ders almadan yaşarız
Mehmet Aluç