DEĞİŞTİK Mİ?, GELİŞTİK Mİ?


Çok eskilerde, köylerde, çiçekler ekilmez, dikilmezdi
Her mevsim, kırlarda, açardı zaten
Önce, sarı çiğdemler, sonra mor dağ menekşeleri
Ardından papatyalar, gelincikler,meyve ağaçlarının çiçekleri süslerdi, bahçeleri

Yiyecek gözü ile bakılırdı, ekilen, her bitkiye
Bahçeme diktiğim, süs bitkisini, sordu yaşlı bir kadın
Yenir mi bu?, yenmeyecekse sök at, toprağa, verme zarar, demişti
Hiç unutamam

Gelinin, güçlü kuvvetlisini, etli, kanlısını, seçerlerdi
Oğullarına sormadan
Ne de olsa, tecrübeliydi, Ana,
Tarlaya ırgat, hanelere zürriyet gerekti

Yere düşürmezlerdi, ekmeği
Bilirlerdi, bir lokma için, ne çok ter döktüklerini
Kendin, kazanmayınca paranın , kendin ekip, biçmeyince, yemeğin,
Kıymetini, bilmez insan,

Kumandandı, Analar, ne de olsa kalabalıktı aileler
Düzen kurmak, isyan bastırmak, görevlerin tayini, ona aitti
Otorite kaçınılmazdı, böylece
Düzen vardı, büyüğe saygı, küçüğe sevgi, vardı

Değişti şimdilerde, dünya düzeni
Büyüklere sorulmuyor, artık sorular,Google var!
Aileler küçüldü, herkese tek odalı evler, yetiyor
Devir bilgi çağı, sanki, gökten yağıyor

Yetişmek mümkün değil, her şeyin, sahtesi yapılıyor
Sahte para, sahte yiyecek, sahte insan
Bilmem ki sonumuz ne olacak?
Savaşlar getirir, insanlığın sonunu

Sonrasında, yeniden savaşlar , ok’ la yay’la, yapılır
Hz Süleyman da, ilmin doruğundaydı,
İnsanoğlu, hem bulur, hem kaybeder, Rabbin, dilemesi ile
Maksat, altını, kumdan ayırmak.



EMİNNUR GÜLER ACAR