2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
894
Okunma
adını sırtlanmıştım paçalarıma kadar, ocaktı
hiç bir yer, kar
özlemiştim beyaz bir muştunun kollarını
öyle hafif, öyle serinsin ki akşamları
dilinde serçeler uyur
düştü, ilginçliğin heybesine gam dolduran
düş olmalıydı
hiç biri kimsesizlik değildi yoklukların
kimsesizlik sevgisizlikti
oysa ben adını sırtlanmıştım tutup kollarından, şubattı
her yer kor
tutturmuştum patikasızların yolundan bir hol
öyle lirik, öyle epiksinki sabahları
libasında güldür yol
erik çiçek açmış, erik yaprak döküyor
zaman mı hızlı, seninle mi çabuk geçiyor
sol yanı uyuşmuş hazanın dinle, eylül fena inliyor
yokluğunu unutturacak alışkanlığım kalmadı anlayacağın
dedim ya;
adını sırtlanmıştım,iz bırakmış küreklerime meme uçların
yağız bir velet çukurlarda misket oynuyor
kulakları biraz ben, yanağı tıpkı sen
ikisi birden aslında ağır geliyor
erik susmuş, erik dertli, erik içerlemiş bu duruma
beş yaprağı birden düşüyor
hani, gözyaşına benzetsem ağlarım
sanki mevsimler sarı kehribar bir teşbih
bir yağız, bir sen
bir yağız, bir sen
çektikçe kırılıyor
ali....