2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1081
Okunma

Nice zamandır çalmadı telefonumun zili
Anladım ki düşmemişti kimsenin işi
Demek ki düşmeyince işi
Gönülden geçmezmiş kişi
İstemsiz düşüncelerimin işkencesini yaşarken
Karanlık bir odaydı aklım
Sabah olmadı gün doğmadı bir türlü
Hırçın nehirlerin denize kavuştuğu yerdeydim
Sessiz bir limanda kendi gibi içime gömülmekteyim
Bir rehberin sessizliği
Elimin bir türlü telefona gitmeyişi
Ah o dostların işinin düşmeyişi
Demek ki: düşmezse işi
Aramazmış kişi
Boşuna bu yüzümü güldürmeye çalışmalarım
Aynada ki kendime kanışlarım
Ben neden hep bir tebessümün arkasına saklandım
Ah benim yastığım
Gözyaşlarımı neden hep böyle kuruttun
Bu son olsun diyorum bu son
Kendimi sizin yerlerinize koyuşlarımda
Yenilip yanılıp savruluşlarımda
Bu son olsun diyorum
Ve kırıyorum telefonumu
Aramayın beni
Ben beni bıraktığınız o cehennemdeyim
Ben beni unuttunuz o eski adresteyim
Bensiz yediğiniz her lokma
Takılacak nasılsa bir gün boğazınıza
Cismim aranızda olmadığında
İsmim düşecek aklınıza
Bu şiiri kime yazdığımı sormayın bana
Yedi düvel eskittim
Sekiz kapıdan geçtim
Doksan dokuz yarem vardı
İçinden birini seçtim
Kalanı size dert olsun
Şimdi huşu içindeyim
Hadi gelin gelin
Suluğuma birkaç yalancı gözyaşı dökün
Baykuş gibi tünemeyin başıma
Artık yanımda değilsiniz
Doksan sekiz hileniz
Telefonunuz ve telefon telleriniz
Unuttuğunuz benleriniz
Hepsi sizin olsun sizin
Demek ki: düşmeyince işi
Gönülden geçmezmiş kişi
Dünya zaten kaç kişiden ibaretti ki
Ben benim ölü halim
Bir hiçtir
Yani siz…
5.0
100% (3)