1
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
906
Okunma
iğde ağacı
altında masamız var
yine bu akşam
dünden kalan eski esintilerin hatırına
beni gözlerimden öp
ve tınısı karşı dağın gizli yankısı
çeviremiyorum nasıl anlatsam
göz göze gelsek
insan uykusu kayıp giden bir rüya
durdurup zamanı oyalarken
sana sarılsam
rüzgar kapınızı yokladığında
tıkırtıları olgunlaşmamış yaşınız vardı
basit taşlara çarpıp geçen
ve yüreğinizi okuyan canlı esintiler
yapraklar dans edecek olsa duyardınız
alev almış yokluğun kımıltısı sancı
nasıl uyansam
sevgi anlatılır kılındı bugün
aniden bir çiçek büyüse biz orada
iki kutsanmış yaprağın büyüsü
toprağını tutan elin kızıl kanında
yıkanıp duran nazlı yanımdın
gül bahçesi huzur ağacının altında
bakışları dalgınlığa kapılmış
sen yoksun
sonu yok tesellimizin
tanrısı yanı başımızda uyur
gözlerimizde karanfil.