0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1215
Okunma
ha(r)camat yaptıran güvercinlere
yükü ağır yalnızlık iner
binerken suratsız soluklar sularda
suda boğulan kurşun
kan ki
suya değen kalbin gözlüğüne
kutsanan ilikler gebelerken
güne giyinen rüyaları karartır
laciverte boyanan
bir depremdir yenen
haşmetin dudaklarında
gizlenmiş bir ıslık
yıkar kendini
yaşamın sahte simasının suyuyla
yüzleşmek;
torbası sırtında gezen
hezeyansız kilimdir
söz kes(i)ti
kursakta bırakılan dövüştür..
il(i)k kesen
ölmeden ölen kısmettir
günışığını kabarık seçtiler
gölgesi oynarken kelamla
yudum alınan nimet
küçüldükçe büyütür hevesleri
büyüdükçe küçültür desturunu
sahi
tanrının
eşcinsele söz kesme sanatıydı belki de
helak en çok
taşı taşla doldurana yakışır..
birleştiren gücün (o)hali
norm’aldırır
oysa
hiçbir sevgi üç boyutlu değildi..
bayraklarda resmedilmişlerin gemisi batar
şimdi mi?
düşürücü süresiz na(ğ)melerin zamanı
büyütülmüş aziz ruhlu sevdanın kanı..
5.0
100% (1)