16
Yorum
17
Beğeni
0,0
Puan
1626
Okunma

nerde unuttuk güzelliğin ruhunu
küfürler bent kuruyor önümüze
yalanlar, insanı bırakmışlıklar
azalan kuş sesleri
çiçek türleri
yoluna devasa engeller konuluyor
çarpıştırılıyor uçakla kuş
ve sırıtıyor çirkinlik
kocaman ağzını açarak
yutacak gibi
bütün dirliğimizi
geçmek istiyorum yemyeşil bir bahçeden
temiz dere kenarında yürümek
şarkı söyleyen gençleri dinleyerek
takip ederek çocukların izini
soluk soluğa bırakıyor arkamdan itekleyen rüzgâr
durup oturamıyorum serin bir kanepede
karanlık bir top şekline dönüşmüş güneş
bakışlarımı karartıyor
acıyla teni seyriyor dünyanın
üstündekileri çırptı çırpacak
tsunami gelecek okyanuslardan
yürümek istediğim yol da tutuklu
anneler bir yerde toplanmış ağlıyor
diğer yanda vatan nöbetinde insanlar
varız diye sesleniyor araç kornoları
kendini dalgalandırmaktan öte bayraklar
koyu karanlığa beyaz ışıltı
güzelliğin ruhunu çıkar açığa
yanındakinin yüzüne bak
yerine koy ağlayan ağaçları
sil, çiçeklerin gözyaşını
ön yüzünde olmayabilir güzellik, üfle
madde ve manânın üstündeki tozları
yalın ayakkabılarını başına geçir
yüzyılımıza yaraşır
bir masal yarat
olmazsa sen masal ol
öz kitleni
direnç noktanı bul
sessiz boyun bükmez güzellik
açar cümle çiçeklerini!
8. 6. 2014 / Nazik Gülünay