.. ,



( sevmeni istediğim gibi seviyormuşum huzuru
eğilip kulağına dünyanın
huzur aşktır diyorsun
inanıyorum
alnında yıldızlı bir bere gibi dolaşınca böyle

sevgili bana durmaksızın m taşı durmaksızın sevgilim de

beni gerçekler mabedine sen götür
burada sisler, birbirine benzeyen beton yığınları
sen beni seher yelinde çok ayaz çok sırla kaplı
dudağımızın patlayacağı o kuytuya götür

kalbime iyi sokul
dinle
dügâh çark ı çemende yek usûl
bana dokunuşundan söz et o ipek terennümlerin
aşk bize küskün
hem kırgındır artık Haziran

karşılaşmamaktan iki kapılı bir yerde yeniden yeniyle
ben dut ağacında böceğe sıvanmış bir dal
titriyorum korkudan
dokunursan kaybolacak bu gerçeğin içinde bu hayal

beni bulmak fiilinde bir yere götür
mülevven damarına sevmek sözcüğünün
taç yapraklarına sonra
bir çırpıda açılan gürültüsüz bir günün
buna gece de dahil

sen konuşurken bir frezya konuyor aramıza say
bir iki tedirgin cümleden
ben’ beyazdan açılış
gittikçe tek goncaya dönüşen hız
içimizdeki patikadan savruluyoruz anarşist bir ormana )





...