Üşengeç misketler taşırım ceplerimde

Her adımda çarparak birbirlerine

Çocuk yüreğimde yıldız olurlar



Üşüyüp içime çeksem ayaklarımı

Anne kokusuna sarılsa sesim

Bütün korkularım toprak kokarlar



Bir sepet ümit toplayıp gözlerinden

Hilale boyasam gül dudağını

Güvercinler koynumda kanat çırparlar



Koşarak gelir çocuk sözlerin

Aklımın ücra yamaçlarından

Ağlayan dizlerimde kanlı yaralar

Sesini duyunca kabuk bağlarlar



Her neki vardı ellerinde

Ölümsüz neşeler içirirdi

Ela bir değirmendir billurdan yüzün

Kıyısında sevinçler oynaşırlar



Uzun bir yolculuğa çıkar gibi

Toplayıp gittin işe yarar ne varsa

Şimdi ıssız kalmış dalgalı saçlarımı

İnce zarif parmaklarının özlemi sarar



Bir kaç lale yürümüş ülkende

Bir kaç taze çimen

Sağ yanın acımadan soluna dönsen

Anne ben geldim ,dedim ya gülsen

Bir ömür daha doğar

Güneşten önce



Kurumaz göğünün tarlası annem

İçimden nehirler cemreler taşır

Ve bilmez yutmayan acının tadını

Ömrümden ömrüne dualar yağar