0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1617
Okunma

“dünyada vefasızlığa bak on günde
bir gül yetişip açıp solup kayboldu”
-ö. hayyam-
deniz bir boğmaca
kara bir öksürük boğazımda
insanlar acaba böyle mi ölür?
burnunda hızması bin yıllık köle
mevlevi dervişe rastladığımda
düşler dergâhında
galata’da
gece karanlığında
eski bir kapı aralığında
başlar fasıllar
düğüm düğüm çözülür diller
boşalır yaşlar
dökülür mahrem itiraflar
karanlık saçları hemen omzunda
kör geceye davet salan
yolsuz gececi bir kadın
öylece kaldırım taşında
el işareti bekler
biraz ürkek
biraz geceye gizlenip
saklanmaya çalışarak
saçları mürekkep, geceye bağlanan
gözleri iki titrek mum
birer kuyunun dibinde yanan
eski zaman nakkaşları gibi
doğulu bilge şairler gibi
geçmiş özlemlerini
işliyor kaderine kendi parmakları ile
asla suçluyu aramadan
galata’da
gece karanlığında
eski bir kapı aralığında
düşler sokağında
güvercin kuytusu balkonlarda
vefa’da bekâr odalarında
remayozcular, simitçiler, egzozcular
bütün sokak çocukları uykuda
gamlı ney faslı
bu ayaz
bu kabristan
bu iskele
uyuyan vapurlar