1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1265
Okunma

Yürüyorum...
Boş bir sokak ortasında.
Gözüm kapalı,
Gözüm kapalı çünkü hissedebileyim karanlığı,
Kavrayabileyim..
Ve anlayabileyim aydınlığın ne olduğunu,
Değerini öğrenebileyim.
Güneşin doğuşunu daha iyi görebileyim diye
Göremeyenleri düşüneyim diye..
İşte gözüm bu yüzden kapalı.
Yürüyorum...
Çölün ortasında.
Güneş tepemde adeta yakarcasına
Ve bütün vücudum ter içinde çırpınırcasına,
Susamakta.
Kendimi soğuk bir suyun içinde görüyorum..
Kana kana içiyorum sudan,
Suyun değerini anlarcasına ŞÜKREDİYORUM Rabbime.
Oysa nereden bileyim susuz kalmadan
Oysa nereden bileyim yanmadan!
Yürüyorum...
Açlığın tam ortasında.
Bir ekmek için can verilir bu durumda
Ama bekleyişler boşuna.
Açlıktan ölmek üzere olan çocuklar görüyorum..
Çocukları için yaşayan anneler!
Öyle bir annelik ki bu fedakârlığın en üst derecesinde,
Öyle bir annelik ki bu her nefesinde çocuğu için ölmekte!
Yürüyorum...
Önümde upuzun bir yol
Ve geride ailem.
Aşağı baktığımda kaynarcasına bir ateş,
Ateşin yakınlığından korkuyorum
Elimi tutacak birini arıyorum,
Bulamıyorum.
Sonumu bilmeden yürüyorum..
Nasıl bir yürümekse bu acı veriyor bana..
Ateşin yakınlığını hissediyorum her adım da..
Ve kan ter içerisinde uyanıyorum,
Adeta yanmışcasına su içiyorum.
Karanlıkta ışığı ararken birden güneşin doğuşunu görüyorum,
Şükrediyorum gören gözlere..
Karnımın tokluğuyla rahatlıyorum,
Şükrediyorum..
5.0
100% (1)