Kızıl gül dalına, konmazsa bülbül
Bülbülden; o güle, sitem mi vardır
Kurursa kurusun, dalda kızıl gül
Bülbül de yas ile, matem mi vardır

Sarmaşık vefalı, bak kızıl gülden
Urbanı seçti gül, ne gelir elden
Şıpsevdiydi zaten, o gül ezelden
Sanki ayrılıktan öte’m mi vardır

Kızıl gül sözleri, savurdu yele
Zehir zemberek söz, çok geldi dile
Bülbülü öldürdü, o bile bile
Terk etmekten gayrı, rotam mı vardır

Önceden de dedim, niyedir fevrin
Çekilmez oldu bak, şu tavrın, cevrin
Altı ay zor sürer, senin bu devrin
Dünya’da başka bir, kıta’m mı vardır

Gönülde yananı söylemezken dil
Çağlayıp, coşmalı, kabarmalı Nil
Aşkın zirvesinde, tünerken bülbül
Başka yükselecek, çıtam mı vardır

Sevgisinin rengi gülün al’ıydı
Onun gülüşüne, inan deliydi
Bülbül kızıl gülü, sevme meliydi
Yoksa bu sevda da, hatam mı vardır

Lüzumsuz,bülbül, aşk, çiledir çile
Sazı al eline, dokun sen tele
Katıksız seven şu, şeyda bülbüle
Kızıl gülce konan kotam mı vardır

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ