Pardon Bayım

camdan size bakarken

gözlerimi düşürmüşüm gece gözlerinize

biliyorum sizce bir önemi yok bu ağırlığın

ama

bakarsınız bir zaman sonra kuruluk yapar üstünüzde

gerçi benim gözümde damla eksik olmaz ama

size faydası olur mu bilemedim

almak için elimi uzatsam size

düşer mi gözlerinizden ellerime.





Pardon Bayım

nazarım mı değdi

o uzun boyunuzla az daha yere kapaklanıyordunuz

siyah saçlarınızın havasıı mı dokundu yoksa

o mağrur omuzlarınızdan içinizde ki karanlık beni atmak isterken

kılınızı bile kıpırdatmamıştınız

elimi tutarmısınız diye soramadan

eliniz düşüvermişti yanınıza

yoksa ’ ilgilenmiyorum ’ sözlerim mi dokundu kanınıza





Sizin bıyık altı gülüşlerinizi sevmedim diyemeyeceğim

ama Bayım

o gülüşlerinizi sadece bana empoze etseydiniz diyorum

kıskançlıktan değil inanın

kem bakışlardan korkumdan söylüyorum

yoksa güneş bile kıskanır dişlerinizin parlaklığını

beyaz utancından içine kapanır

o ne muhteşem bakıştır yarabbim

Clark Gable bile kahrında ölüverir şurada

zaten öldü demeyin bana

belki de sizin yüzünüzdendir ömüştür garip..



Pardon Bayım

bana haber yollamışsınız

içime düşer gibi düşmesin üstüme demişsiniz

benim yüküm benden ağır

elimde çok var ondan taşıyamıyorum

bıraksam çökecek temelsiz duygular diye eklemişsiniz

bilemedim siz inşaat ustası mısınız?






Çöken her duygudan sahibi suçludur

daha ilk kuıarken yapıyı harcını eksik koymuşsa

varsın çöksün size ne

hem siz bakmayın bana

içine arada uğrayıp ufak gülüşler bıraktığım ev çok bende

biri çökerse

nasılsa sığınırım bir başka evin pervazına

alışkınım bu gönlün sık sık vuran ayazına.






Pardon Bayım

yağmur başlamış ıslanacak gururunuz

sonra işin yoksa kurut kurutabilirsen.

Siz bana bakmayın

ben yağmurdan korksaydım

çıkmazdım yağmurlu havalarda şemsiyesiz dışarı

Nisan yağmuru iyi geliyormuş saçlara

sırf bu yüzdendir her yağmurda avuç avuç sürerim üstüme

deneyin isterseniz

ama her babayiğidin harcı değildir

ıslak gezmek rutubetli havalarda

ciğerinize işler mazallah

siz oturun güvenli yüreğinize

güzel havalarda çıkarsınız güzellerle

uğraştırmayın beni şimdi

her bahar kapınıza yığılan gazellerle.







Ah be Bayım

bir sevdiği var dediler sizin için ama inanmadım ben

hangi seven adam

limana yanaşan gemi gibi sessizce

bir başkasına yanaşır ki

biraz dalga vursa yalpalayan geminin

o yükü neden düşer gözlerime

ve gözlerim neden bu kadar ızdırapla bakar

biliyorum alışkın değilsiniz dobra dobra sözlere

nazenin vücudunuz sarsılır hemen esintiden

o yüzden güle güle
siz bakmayın sözlerime.






Selamınızı getirdi geçen kanadı kırık beyaz bir güvercin

ayağıyla yarım kalmış bir sevdanın tırnaklarını etime batırarak

pişmanlığı yüklemişsiniz sağlam kanadına

gelsin yüksek dağların başında uçalın

olmazsa bu diyardan kaçalım

demişsiniz

Bilemedim Bayım

bilsem vururmuydum arka cebimde sürekli taşıdığım

kuş lastiğimle o güvercini

zaten kanadı kırıktı ya

amacım iyilik yapmaktı inanın

yarım yaşamaktansa ölsün istemiştim

yoksa siz gittiniz gideli ben size hiç küsmemiştim.




Ayvazım DENİZ