0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1127
Okunma
Kütüphanede gördüm onu
sıcaktan çıldırmış gibiydi
yaz günü deniz yerine kütüphanede olduğu için gözleri öfkeli
ve beyaz bacakları dondurma misali eriyorlardı.
“İnanmıyorum! Burası nasıl bir yer? Nazım’ın şiirlerini arıyorum, bulamıyorum!”
“Yanlış yere bakıyorsun, R harfine bakman gerekiyor,” dedim.
“Ne alaka?” dedi büzük dudağıyla, “H harfinde olmalı, soyadı Hikmet, Hıh.”
Kancık, Nazım’ın “Ran” soyadından habersizdi.
Ancak bacakları bu kusurunu örtüyordu.
Ona kitabı bulması için yardım ettim.
Kuru bir teşekkür çıktı ağzından.
Ve bilgiç adımlar üzerinde uzaklaştırdı kendini.
Şimdi kafede oturuyorum
Gorki, ve Yorgo Seferis var yanımda.
Düş yok alnımda
karşımdaysa bir tatar kızı
mavi elbise örtülü beyaz yerleri.
Yan tarafımda akademisyen kadın
sakin, otoriter görünüyor.
Buradayız, kafede birkaç kişi
cehennem yangınından kurtarılacaklar listesinde değiliz
ama yine de uzak duruyor
birbirimizden sakınıyoruz kendimizi
cehennem düşüncesinin
bizi yaklaştırması gerekmiyor mu?
Ve az önce bu şiiri yazarken tuhaf bir şey oldu.
İki dize önce yazdıklarım gözlerimin önünde silindi
ve ben tuşlara dokunmuyordum.
En büyük korkun nedir, diye sormuştu bir dostum.
“İhtiyacımız olan et için kesilen, yaşadığının farkında olmayan çeşit çeşit hayvanları düşün,” dedim, “Ya bizler de daha kutsal ve ulvi bir gücün ihtiyacı için bu dünyada üretiliyorsak? Ruhani bir besin kaynağı olabilir miyiz? İşte bu düşünce beni korkutuyor. Besin olduğunun farkında olmayan bir besin olmak, Tanrım…”
Böyle söyledim, bir daha sormaz sanırım.
Kan akıyor parmaklarımın ağından
lağımı tıkalı şehirde, kanal içinde boğuluyor çocuklar
aşkı bedene sığdıran ve sarhoşluğu mey sanan ne anlar halden.
Alkol, kalbi harlıyor.
O ateş kim için yanıyor, diye sormadan
ateşi söndürmeye çalışıyorlar.
Kadınlar tarafından sıvazlanmış, sivrelmişim yaz akşamında
kapı önü kediler sessiz yatıyor ve izliyorlar.
Güneşe inat devam diyoruz
peşi sıra kaybetmiş olmamız önemli değil
son nefese kadar devam.
Kaplanın pençe izi gibi
tırnak izleri sırtımda kadının
diş izi boynumda
izmaritini kolumda söndürmüş
kadın nesli tarafından işkence görmüş
erkek kalbin ritmik sikişi.
İşte orada, adını bilmediğim tatar kız
mavi elbise örtüyor beyaz yerlerini.
Biz burada otururken
sahile vurmuş balıklar çırpınıyor
balıklar ıslak
balıklar kaygan.
5.0
100% (1)