Akla ve bilime, inanmaz insan
Yaşamak hak mıdır var, kendine sor
Sen her hakikâtı, parayla pul san

Dünyalık sancıyı, dur, tac eyleme

Marifet sahibi ehil olandır
Bütün bir hikmeti, hak’ta bulandır.

Hatayı kendinde, aramaz gözü
Boşlukta bırakır, sırrın sahibi,
İlimden gitmeyen, cahilin özü,

Dünyalık sancıyı, dur tac eyleme

Marifet sahibi, ehil olandır,
Bütün bir hikmeti, hak’ta bulandır.

Onca kusur sana ağır gelmez mi
Söyle hiç mi vurmaz, seni ayıbın,
Bitmez sandığın can, bir gün ölmez mi

Dünyalık sancıyı dur tac eyleme

Marifet sahibi, ehil olandır,
Bütün bir hikmeti, hak’ta bulandır.

Kirlenmiş nefsinle, gönül yıkarsın
Söyle de bilelim, kulluğun kime
Ölene dek, böyle, şer mi kokarsın,

Dünyalık sancıyı, dur tac eyleme

Marifet sahibi, ehil olandır,
Bütün bir hikmeti hak’ta bulandır.

Bu zavallı derya, er meydanıdır
Kahrını kılıca, benzetme sakın,
Hak divanı hak’la, cem’e durandır

Dünyalık sancıyı, dur tac eyleme

Marifet sahibi, ehil olandır,
Bütün bir hikmeti, hak’ta bulandır.

Hak aşkıyla yanıp, vuslata akan
Şu dünya malını, hiç’e sayandır,
Derdi sabır ile can’a bırakan,

Dünyalık sancıyı, dur tac eyleme

Marifet sahibi, ehil olandır,
Bütün bir hikmeti, hak’ta bulandır.

Nebiler, veliler, varsa deminde
Geleni, gideni alim edersin,
O ki; asıl hüner, gönül erinde

Dünyalık sancıyı, dur tac eyleme

Marifet sahibi, ehil olandır,
Bütün bir hikmeti, hak’ta bilendir.

Dört kapı kırk makam, hak kapısıdır
Ali nurundan öz, hünkarımdan yol,
Pir sultan abdalım, canlar evidir,

Dünyalık sancıyı, dur tac eyleme

Marifet sahibi, ehil olandır,
Bütün bir hikmeti, hak’ta bulandır.

Yolu erenlerden, geçenler gelsin
Ölümden korkanın, bizde işi ne
Kıymeti bu yolda, verenler bilsin,

Dünyalık sancıyı, dur tac eyleme

Marifet sahibi, ehil olandır,
Bütün bir hikmeti, hak’ta bulandır.