Hüzünden beslenen hüzünlü yüzüncü müşterimiz sizsiniz
A/cabası bir de oğlan istiyorlarmış
Promosyon bir halisinasyon kazandınız

Ş/afak atar atmaz başlıyormuş günün sancısı
Sonra saat başı doğumlar
Bebeler

Karnı burnunda gebeler
Nice dedenin eteğine yüz sürmeler
Kaşta rastık gözde sürmeler
Göz süzmeler

Kaç kurbanla gelir dünyaya
Düzgün olsun da eli ayağı demeler
Sonra ufak bir ihmal

Gözleri hayatın ışığının yok edişi
Ve karanlık arka pencereler
Dönme dolaplar
Saygısız

Savunmasız
Savruk bir mücadele
Ha/ine girmiş yok etmişse kendini lain
Gizli bir hazla
Ağzı kulaklarında mütmain

Bir yüzü gülen ayva
Bir yüzü ağlayan nar

Üst üste konulmuş kitaplar gibi
Üst üste konulmuş insan manzaraları
İnsanların üstüne basarak
Basamak basamak yükselerek döner başı beşerin
Sonra çağın gereği yürüyen merdivenler
Yürü ya kulum durumları
Sonra ayağın taş zemine basmasıyla
Başlıyor alış veriş
Kafiye verip hece alıyorsun
Bir nevi takas

Gönül tahtına oturmuş şiirin
Ve harap çivit boyası yer yer aşınmış
İç duvarımız
Eski bir koku yapımızda
Bayır aşağı yuvarlanırken
Ne sen ebe ne ben sobe olamadan
Uyanıyoruz tatlı uykumuzdan
Kapılar mühürlü
Ağızlarımız mühürlü
Gözlere çekilmişse mil
Yenilmiş aşka güzelliğe dair ne varsa tekmil

Bir zaman sonra da bu günleri arayacaksan
Bil bu günün kıymetini
Kes sızlanmayı
Gelecek ağzını açmış cehennem kapısı misali
Kor kor alev alev bir fırın
Fırında sirun

Şizofreniden ayıklanmış şiirler tam dişe göre
Simetrik bir sevda mı günümüzdeki
Yoksa bırak dağınık kalsın durumları mı
Üstü kalsın hovardalığı mı hayatı harcadığımız müsrifçe
An’dan güne
Birike birike
En etkili masalımız ki umutlarımız
Bizi uyutan
En sevgili masalımız

Günden haftaya aya yıla üst üste biriktirdiğimiz
Boşa geçen yıllarımız

Dilimizi bilmem çözebildi mi zatınız
İşte böyle kadı efendi maruzatımız

Promosyon bir halisinasyon


Yüksel Nimet Apel

15/Nisan/2014/Salı/Bodrum